Sevgili okurlar…
Türkiye’nin normalleşmesi açısından uzun bir süredir beklenen günün tarihi belli oldu;
16 Haziran 2019 Pazar günü…
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayları Binali Yıldırım ve Ekrem İmamoğlu karşılıklı programa çıkacaklar.
Eminim ki,
Türkiye bu tarihi ana kilitlenecektir.
Uzun yıllardır Türkiye’de televizyon ekranlarında,
Ne siyasi parti liderleri,
Ne de adaylar karşılıklı olarak programa çıkmıyorlardı.
Demokrasi denilince akla gelen bu açık oturumlar uzun bir zaman sonra ilk defa çok önemli bir seçim öncesi gerçekleşecek.
İlk başta bu daveti yapan gazeteci üstadım Didem Arslan Yılmaz’a bu süreci başlattığı için Türkiye Cumhuriyeti’nin bir ferdi olarak teşekkür ediyorum.
Sonrasında ise her iki adaya da bu çağrıya kulak vererek dikkate aldıkları için teşekkürlerimi sunuyorum.
Gazeteci Didem Arslan Yılmaz,
Programına konuk olan İmamoğlu’na bu daveti yapmış,
Sonrasında ise Yıldırım’a bu soruyu yöneltmiş ve her iki aday ile birlikte parti merkezleri bu çağrıya kulak vermişti.
Genel Merkez nezdinde yapılan görüşmeler sonrasında karşılıklı canlı yayın tarihi belli oldu.
Bu ülkede Ulaştırma Bakanlığı yapmış,
Başbakanlık görevinde bulunmuş sayın Yıldırım,
Programın moderatörlüğünü Uğur Dündar’ın yapmasından yana kullanmış,
Sayın Dündar belli gerekçeler öne sürerek bu çağrıyı kabul etmemişti.
Bunun üzerine İsmail Küçükkaya isminde karar kılındı.
Türkiye’de bilinir ki,
Büyük üstad Uğur Dündar tarafsızlığını yıllarca korumuş,
Araştırmacı ve sorgulayıcı gazeteciliği nedeniyle her zaman iktidar karşıtı muhalif bir gazeteci olarak lanse edilmiştir.
Sayın Yıldırım’ın buna rağmen sayın Dündar’ı tercih etmesi de çok önemlidir.
Görev yaptığı yıllarda Türkiye’de birçok kişinin partili partisiz ayırt etmeden sempatisini kazanan Yıldırım,
Yapmış olduğu tercihle yine bir ilke imza atmıştır.
Son yıllarda birçok siyasinin tercih hakkını hep kendi cenahından belirlemesi,
Programlarda ya da gazetelerde önceden hazırlanmış sorularla cevap hakkı kullanılması vatandaşlarında eleştiri yapmasına neden oluyordu.
Bu nedenle buradan sayın Binali Yıldırım’a da ayrıca teşekkür ediyorum.
Şuanda ülkemizde gerçekten ekonomik bir kriz var.
Tüm Türkiye 31 Mart seçimleri öncesi,
Yatırımcılar başta olmak üzere seçimlerin geçmesini bekliyordu.
İstanbul seçimlerinin yenilenme kararı çıkınca,
Bahsettiğimiz gibi,
İstanbul seçimleri Türkiye’nin her noktasına engel koydu.
Tüm gözler 23 Haziran’a çevrildi.
Yapılacak bu seçimler Türkiye’de umarım birçok şeyin düzelmesine vesile olur.
Maalesef üreten bir ülkeden ziyade tüketen bir ülke konumunda olduğumuz için,
Ne yazık ki her yaptığımız işte dışa bağımlıyız.
Eskiden tarım ürünleri ihraç eden bir ülke iken bugün ithal eden bir ülke konumuna geldik.
Bu da ekonomimizi önemli derecede etkiliyor.
Türkiye’de siyasetin normalleşmesi demek,
Ekonomik yatırımların da normalleşmesi demektir.
Hal böyle iken,
İnsanların İstanbul seçimlerine odaklanması da ayrı bir muammadır.
Bekleyip, görelim…
Seçmen son sözü söyler ve her şey netleşir.
Kalın sağlıcakla…