Sevgili okurlar…
Bakın sizlerle birkaç kelime paylaşayım…
‘Biz devlet hizmetlerinin kesintisiz sürmesinin, devletin tüm unsurlarıyla işlemesinin teminatıyız’
‘Refahtan pay, paylaşımda adalet istiyoruz.’
‘Kamu görevlilerinin yaşam standardını yükseltecek, emeğin hakkını takdir edecek bir karar bekliyoruz’
‘Kamu görevlileri olarak bizlerin asla kabul edemeyeceği tavır, alın terimizin değersizleştirilmesi, taşıdığımız misyonun görmezden gelinmesidir’
Bu sözler hakkını arayan binlerce kamu görevlisinin ağızlarından dökülen ortak sözler…
Haklılar mı?
Elbette haklılar.
Haklarını aramak zorundalar.
Çünkü sen hakkını istemezsen kimse sana sahip çıkmaz…
Ama eğer hak aramak sadece kendin ile kalırsa orada durmalısın.
Şöyle ki,
Uzun yıllardır,
Türkiye’de herkes bilir ki,
Kamu-Sen’e bağlı olan tüm sendikalar,
Yani vatandaş diliyle söyleyecek olursak,
Hükümetten yana olan sendikalar,
Sadece meydanlarda hükümeti savunurken karşımıza çıkmıştı.
Şimdi ise yapılan zammı beğenmeyerek meydanlara indiler.
Yanlış anlaşılmasın.
Grev değildi amaçları,
Sadece hükümete aba altından sopa yani ufak bir tepki göstermekti...
Bakın şimdi,
Kamu görevlileri istedikleri alacaklar.
Hakem heyetinden istedikleri karar çıkacak.
Çünkü Hakem Heyeti de onların istediklerini vermek zorunda.
Malum dediğimiz gibi,
Bu sendikalar halk arasında bilindiği gibi
‘Hükümetten yanalar’
Vallahi yanlış anlamayın bak…
Tamam…
Sizleri meydanlarda daha önce de gördük.
Şehitlerimiz olduğunda,
Hain darbe girişiminde,
Bunlara ekleyebiliriz.
Ama bu yaptığınız basın açıklamaları hep hükümeti destekleyen açıklamalardı.
Şimdi de diyorsunuz ki;
‘Taşıdığımız misyon görmezden gelinmesin’
Şimdi sizin taşıdığınız misyonu bu ülkede çöpten ekmeğini kazanan milyonlarca vatandaşımız da taşımıyor mu?
Birçok kamu kurum ve kuruluşunda işçi statüsünde çalışarak asgari ücrete mahkum olan milyonlarca işçi kardeşimiz taşımıyor mu?
İşyerinde ailesini geçindirmek,
Kazandığı paradan devletine vergi vermek için sabahın karanlığında işyerini açan esnaf taşımıyor mu?
Yani anlamadığım ekonomik sıkıntıların yaşandığı ülkemizde,
En son sesini çıkaracak olan sizler,
Devleti değil,
Hükümeti değil,
Kendi derdinize mi düştünüz.
İnanın aklım çatallaştı.
Hani derler ya;
‘Gemiyi ilk terk eden farelerdir’ diye
Yani batan gemiyi fareler terk etmese gemi kurtulurmuş…
Bu misal…
Neyse kalın sağlıcakla…