Erhan GÜNDOĞAR
Köşe Yazarı
Erhan GÜNDOĞAR
 

İşler düzelecek mi?

Aşağı yukarı 1 sene oldu salgın ile beraber hayatımızı ikame ettirmek. Bir başladı ve bitmek bilmiyor. Tozu dumanı her tarafı yakıp yıkıyor, insanlar ne yapacağını bir türlü kestiremiyor. Hemen hemen sarsmadığı ülke yok. Dünya ekonomisi felç oldu desek yeridir. Ülkemizde bundan payını aldı ve en çokta ekonomi ile ticari hayat darbe yedi. Gerçi büyüme rakamları diğer ülkelere bakınca fena sayılmaz ama ülkemizdeki büyük bir kesim epeyce bir dar boğazda. Alınan tedbirler(ekonomi ve ticari olanlar) sadece bir süre ilaç olarak kalıyor. Sıkıntı büyük ve sonu ne olacak bilinmiyor. Etkilenmeyen kesim yok. Tuzu kuru olanların dışında( o da ülke genelinde taş çatlasa 2 milyon kişi yoktur)işi gücü olan, çalışan, işçi, esnaf, köylü, kendi işinin sahibi olan milyonlar ise iyice çıkmazda. Herkes birbirine bakıyor ve “halimiz ne olacak” diye endişe ile bekliyor. Devletin destekleri bir yere kadar gitti. Ocak ayı ile birlikte zam üstüne zam gelince de yapılan desteklerin bir manası kalmadı. Kapalı ve kısmi kapalı yerlerin ne zamanda açılacağı da belli olmayınca, çok sayıda esnaf zor durumda kaldı. Salı günü Piraziz’de birkaç esnaf arkadaş ile ayaküstü işler nasıl, diye sohbet ettik. Bunlar açık olan esnaf arkadaşlardı. “Bazı günler tek bir siftah yapmadan eve gidiyoruz, kaç aydır doğru dürüst iş ile yapamadık. Birisi gelse, diye bekliyoruz ve üç beş kuruş kazanacağız, diye seviniyoruz. Sabah işe geliyoruz, o da saat 10 falan oluyor. Erken gelsek ne olacak ki, sokakta kimse olmayınca iş de olmuyor” diyerek dert yandılar. Haklılar mı, elbette haklılar. Zor bir durumun içinden geçiyoruz hep birlikte. Devlet ve hükümette az biraz daha dişinizi sıkın, diyor fakat sıkacak diş kalmadı gibi. Aşı aşı dediler; aşı geldi, hasta sayısı düştü, ancak bir gelişme olmuyor. Bazı çokbilmiş bilim adamı da, şuraya girerken hes kodu, buraya girerken hes kodu, lokantaya girişte hes kodu, seyahat için hes kodu, market, düğün, nikah, cafe, dolmuşa hes kodu, diye diye kafayı yemişler halde bize akıl veriyorlar. Bunlar tuzu kurular familyasından. Maaşları 10binden aşağı değil. Akıl hocası olmuşlar ve milleti deli etmek için ellerinden geleni yapıyorlar. Bunların tamamı küresel çetenin ülkemizdeki temsilcileri ve sözcüleridir. Gerekli olduğunda korku salmak için konuşmayı bir şey sanıyorlar. En kısa zamanda “defolup” gitsinler hayatımızdan diyorum.        
Ekleme Tarihi: 05 Şubat 2021 - Cuma
Erhan GÜNDOĞAR

İşler düzelecek mi?

Aşağı yukarı 1 sene oldu salgın ile beraber hayatımızı ikame ettirmek. Bir başladı ve bitmek bilmiyor. Tozu dumanı her tarafı yakıp yıkıyor, insanlar ne yapacağını bir türlü kestiremiyor. Hemen hemen sarsmadığı ülke yok. Dünya ekonomisi felç oldu desek yeridir.

Ülkemizde bundan payını aldı ve en çokta ekonomi ile ticari hayat darbe yedi. Gerçi büyüme rakamları diğer ülkelere bakınca fena sayılmaz ama ülkemizdeki büyük bir kesim epeyce bir dar boğazda. Alınan tedbirler(ekonomi ve ticari olanlar) sadece bir süre ilaç olarak kalıyor. Sıkıntı büyük ve sonu ne olacak bilinmiyor. Etkilenmeyen kesim yok. Tuzu kuru olanların dışında( o da ülke genelinde taş çatlasa 2 milyon kişi yoktur)işi gücü olan, çalışan, işçi, esnaf, köylü, kendi işinin sahibi olan milyonlar ise iyice çıkmazda. Herkes birbirine bakıyor ve “halimiz ne olacak” diye endişe ile bekliyor. Devletin destekleri bir yere kadar gitti. Ocak ayı ile birlikte zam üstüne zam gelince de yapılan desteklerin bir manası kalmadı.

Kapalı ve kısmi kapalı yerlerin ne zamanda açılacağı da belli olmayınca, çok sayıda esnaf zor durumda kaldı.

Salı günü Piraziz’de birkaç esnaf arkadaş ile ayaküstü işler nasıl, diye sohbet ettik. Bunlar açık olan esnaf arkadaşlardı. “Bazı günler tek bir siftah yapmadan eve gidiyoruz, kaç aydır doğru dürüst iş ile yapamadık. Birisi gelse, diye bekliyoruz ve üç beş kuruş kazanacağız, diye seviniyoruz. Sabah işe geliyoruz, o da saat 10 falan oluyor. Erken gelsek ne olacak ki, sokakta kimse olmayınca iş de olmuyor” diyerek dert yandılar. Haklılar mı, elbette haklılar. Zor bir durumun içinden geçiyoruz hep birlikte. Devlet ve hükümette az biraz daha dişinizi sıkın, diyor fakat sıkacak diş kalmadı gibi. Aşı aşı dediler; aşı geldi, hasta sayısı düştü, ancak bir gelişme olmuyor.

Bazı çokbilmiş bilim adamı da, şuraya girerken hes kodu, buraya girerken hes kodu, lokantaya girişte hes kodu, seyahat için hes kodu, market, düğün, nikah, cafe, dolmuşa hes kodu, diye diye kafayı yemişler halde bize akıl veriyorlar.

Bunlar tuzu kurular familyasından. Maaşları 10binden aşağı değil. Akıl hocası olmuşlar ve milleti deli etmek için ellerinden geleni yapıyorlar. Bunların tamamı küresel çetenin ülkemizdeki temsilcileri ve sözcüleridir. Gerekli olduğunda korku salmak için konuşmayı bir şey sanıyorlar.

En kısa zamanda “defolup” gitsinler hayatımızdan diyorum.        

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yildizhaber.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.