Erhan GÜNDOĞAR
Köşe Yazarı
Erhan GÜNDOĞAR
 

İSTEDİĞİN GİBİ GİDEBİLİRSİN BU DÜNYA’DA

Birkaç gün önce (Cuma günüydü) öğleye doğru son gazeteleri dağıtırken, iki ayrı elektrikli bisikletin beni ezme vakası ile karşı karşıya kaldım. Hem de en büyük olandan. Hani tekerlekleri vabis gibi olan deriz ondandı ikisi de.  Öyle kaç beygir, kaç model veya şu teker çapı gibi şeyleri pek merak etmem ve de bilmem. Bana göre en uygunu hangisi ise onu alıp işime bakarım bu aletlerin. Devam edelim mevzuya fazla teferruata girmeden. Bu iki vaka da çok kısa bir zaman içinde oldu. Uğur Mumcu caddesinden sahile doğru gidiyordum. Marketi geçtim ve okulun oraya doğru dönecektim. Yavaşladım ve dönmeden önce arkamdan gelen sesle birden frene bastım durmaya çalıştım. Tekerleği teğet geçen e bisikleti son anda gördüm. İnanın milim hesabı kurtardım kendimi. Koca bir e bisiklet ve süren arkadaşın tek bir durma derdi olmadan geçip gittiğini gördüm haliyle. Sanki bir araba gibi heybeti ile yoluna devam etti cadde boyunca ve hızla kayboldu. İçimden bir “lahavle” çektim ve okulun oradan Fatih caddesine çıktım. Orada yoluma aheste aheste devam ederek öğretmen evinin önünde Sinan ve Kayhan arkadaşları görünce durayım, dedim. Tam duracaktım, “hop” birden nereden geldi ise diğer e bisiklet arkamdan uçar gibi bana az kalsın çarpacak ortadan ikiye ayıracak şekilde geçti ve biraz ötede durdu. Genç bir arkadaştı bunu süren. Sinan ve Kayhan’da olayı gördüğü içinde hani “sallıyorsun sende” deme garipliğinden kurtuldum. Onlarda aynı şekilde, “bu nedir yahu” der gibi bana bakıp durdular. Arabaların çarpmasından mı, bisikletlerin ve motorların çarpmasından mı az kurtulmadık. Kaç defa yazdım ve haber yaptım. Zerre miskal bir tedbir alınmadı desem yeridir. Sadece ben mi bundan mustaribim, hayır onca anlatılan şeyin yanında bu da bir durum. Öyle kural, trafik kanunu, şehir içinde hareket etme, yayalara, bisikletlilere dikkat etme, yavaş gitme gibi hiçbir şey bunları durdurmuyor. Almışlar sazlarını ellerine, istediği türküyü çığırıp çalıyorlar. Az bir laf edince de, ağzınızın payını vermek içinde celalleniyorlar. Dayak yemeseniz yanınıza kar kalıyor. Hayat onlara güzel ne yaparsınız!
Ekleme Tarihi: 14 Mayıs 2024 - Salı
Erhan GÜNDOĞAR

İSTEDİĞİN GİBİ GİDEBİLİRSİN BU DÜNYA’DA

Birkaç gün önce (Cuma günüydü) öğleye doğru son gazeteleri dağıtırken, iki ayrı elektrikli bisikletin beni ezme vakası ile karşı karşıya kaldım. Hem de en büyük olandan. Hani tekerlekleri vabis gibi olan deriz ondandı ikisi de.  Öyle kaç beygir, kaç model veya şu teker çapı gibi şeyleri pek merak etmem ve de bilmem. Bana göre en uygunu hangisi ise onu alıp işime bakarım bu aletlerin. Devam edelim mevzuya fazla teferruata girmeden. Bu iki vaka da çok kısa bir zaman içinde oldu. Uğur Mumcu caddesinden sahile doğru gidiyordum. Marketi geçtim ve okulun oraya doğru dönecektim. Yavaşladım ve dönmeden önce arkamdan gelen sesle birden frene bastım durmaya çalıştım. Tekerleği teğet geçen e bisikleti son anda gördüm. İnanın milim hesabı kurtardım kendimi. Koca bir e bisiklet ve süren arkadaşın tek bir durma derdi olmadan geçip gittiğini gördüm haliyle. Sanki bir araba gibi heybeti ile yoluna devam etti cadde boyunca ve hızla kayboldu. İçimden bir “lahavle” çektim ve okulun oradan Fatih caddesine çıktım. Orada yoluma aheste aheste devam ederek öğretmen evinin önünde Sinan ve Kayhan arkadaşları görünce durayım, dedim. Tam duracaktım, “hop” birden nereden geldi ise diğer e bisiklet arkamdan uçar gibi bana az kalsın çarpacak ortadan ikiye ayıracak şekilde geçti ve biraz ötede durdu. Genç bir arkadaştı bunu süren. Sinan ve Kayhan’da olayı gördüğü içinde hani “sallıyorsun sende” deme garipliğinden kurtuldum. Onlarda aynı şekilde, “bu nedir yahu” der gibi bana bakıp durdular. Arabaların çarpmasından mı, bisikletlerin ve motorların çarpmasından mı az kurtulmadık. Kaç defa yazdım ve haber yaptım. Zerre miskal bir tedbir alınmadı desem yeridir. Sadece ben mi bundan mustaribim, hayır onca anlatılan şeyin yanında bu da bir durum. Öyle kural, trafik kanunu, şehir içinde hareket etme, yayalara, bisikletlilere dikkat etme, yavaş gitme gibi hiçbir şey bunları durdurmuyor. Almışlar sazlarını ellerine, istediği türküyü çığırıp çalıyorlar. Az bir laf edince de, ağzınızın payını vermek içinde celalleniyorlar. Dayak yemeseniz yanınıza kar kalıyor. Hayat onlara güzel ne yaparsınız!

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yildizhaber.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.