Erhan GÜNDOĞAR
Köşe Yazarı
Erhan GÜNDOĞAR
 

KALABALIK İŞİN ŞİFRESİYDİ

Yeni Dünya düzeni diyerek yola çıkan çetenin planı belli şifreler ile Dünya’nın her yanında ülkelere göre uygulanmaya koyulmuştu. Dinlere, hükümetlere, ırklara, yaş gruplarına göre çok sayıda planın bir şifresi vardı. Biz bilebildiğimiz kadarıyla bunları yazmaya çalıştık. Bu planın en önemli şifresi anladığım yanı ile “Kalabalık” kelimesi ile ilgiliydi. Kalabalık, çetenin ilk anda dağıtılmasını istediği yapıydı. Bunda bir hayli başarılı oldular gibi. Salgın korkusu ile özellikle ülkemizde büyük insan hareketliliğini uzun bir süre durdurdular ve insanları, en yakınlarından bile korkar hale getirdiler. Yazın tedbirlerin kaldırılması ile başlayan hareketlilik habercilik için çokta göründüğü gibi olmadı. 2 yıla yakın bir süre çok şeyden mahrum olan insanlar, siyasi, ekonomik, kültür, sanat, spor, sinema, konser, cenaze, düğün, dernek, konferans, seminer gibi çok sayıda faaliyet alanından uzak kalınca, şimdiki ortamda pekte bir şey yapmak istemiyor. Kime sorsam,(kamu özel fark etmez, dernek, kulüp ve gönüllü işler yapanların)hep bu salgın bizi sıkıntıya soktu, bir şey yapmak kolay değil, diyerek iyice hayattan bezmiş durumda. Ben her zaman saha da olduğumdan, aradaki farkı rahatlıkla görüyorum. İnsanlarda bir durgunluk, salgın korkusu(hasta olur muyum, kalabalıklara girmek istemiyorum, virüslü birisi vardır şimdi orada gibi)aklınıza gelecek, kendini koruma düşüncesi ile en ufak bir faaliyet yapmak istemiyor. Bir yere kadar haklı olabilirler. Ancak korkunun ecele faydası yok. Şeytani çete bunu istedi diyerek aylarca eve kapanmanın, kimse ile görüşmemenin, selam vermemenin, cenaze olan yere korkudan gelmemenin, düğüne uğramadan gitmenin, hasta bakmamanın, güneşli havada evde oturmanın bir insana faydası zaten olmaz. Yavaş yavaş bir hareketlilik olsa da; hala insanlar kalabalık yerlere gitmeye çekiniyor. Yahu daha önce de salgınlar oldu, insanlar hayatını kaybetti, bundan sonra da olacak ve tarih devam edecek. Kalabalık demek(herkes aynı fikirde olmasa bile güç demek) kolay kontrol edilemeyen yapı demektir. Farklı insanların bir arada olduğu ve her denilene “evet” demeyenlerinde olduğu bu güç oluşturan yapıların bir şekilde ayrı ayrı olmaları için en iyi plan elbette onları birbirinden ayıracak ölüm korkusunu bir şekilde akıllarına kazımaktı. Bunu da yaşlılar da ve orta yaşlardaki insanlarda çok iyi uyguladılar. Gençler zaten çanta da keklik olunca kalabalıklar kalmadı. Sağda solda gördüğümüzde, salgından çekindiği için nefes alamıyor. Benim için hayat eve sığmaz ve kalabalığı da salgına kurban etmem.        
Ekleme Tarihi: 06 Kasım 2021 - Cumartesi
Erhan GÜNDOĞAR

KALABALIK İŞİN ŞİFRESİYDİ

Yeni Dünya düzeni diyerek yola çıkan çetenin planı belli şifreler ile Dünya’nın her yanında ülkelere göre uygulanmaya koyulmuştu. Dinlere, hükümetlere, ırklara, yaş gruplarına göre çok sayıda planın bir şifresi vardı. Biz bilebildiğimiz kadarıyla bunları yazmaya çalıştık. Bu planın en önemli şifresi anladığım yanı ile “Kalabalık” kelimesi ile ilgiliydi. Kalabalık, çetenin ilk anda dağıtılmasını istediği yapıydı. Bunda bir hayli başarılı oldular gibi. Salgın korkusu ile özellikle ülkemizde büyük insan hareketliliğini uzun bir süre durdurdular ve insanları, en yakınlarından bile korkar hale getirdiler. Yazın tedbirlerin kaldırılması ile başlayan hareketlilik habercilik için çokta göründüğü gibi olmadı. 2 yıla yakın bir süre çok şeyden mahrum olan insanlar, siyasi, ekonomik, kültür, sanat, spor, sinema, konser, cenaze, düğün, dernek, konferans, seminer gibi çok sayıda faaliyet alanından uzak kalınca, şimdiki ortamda pekte bir şey yapmak istemiyor. Kime sorsam,(kamu özel fark etmez, dernek, kulüp ve gönüllü işler yapanların)hep bu salgın bizi sıkıntıya soktu, bir şey yapmak kolay değil, diyerek iyice hayattan bezmiş durumda. Ben her zaman saha da olduğumdan, aradaki farkı rahatlıkla görüyorum. İnsanlarda bir durgunluk, salgın korkusu(hasta olur muyum, kalabalıklara girmek istemiyorum, virüslü birisi vardır şimdi orada gibi)aklınıza gelecek, kendini koruma düşüncesi ile en ufak bir faaliyet yapmak istemiyor. Bir yere kadar haklı olabilirler. Ancak korkunun ecele faydası yok. Şeytani çete bunu istedi diyerek aylarca eve kapanmanın, kimse ile görüşmemenin, selam vermemenin, cenaze olan yere korkudan gelmemenin, düğüne uğramadan gitmenin, hasta bakmamanın, güneşli havada evde oturmanın bir insana faydası zaten olmaz. Yavaş yavaş bir hareketlilik olsa da; hala insanlar kalabalık yerlere gitmeye çekiniyor. Yahu daha önce de salgınlar oldu, insanlar hayatını kaybetti, bundan sonra da olacak ve tarih devam edecek.

Kalabalık demek(herkes aynı fikirde olmasa bile güç demek) kolay kontrol edilemeyen yapı demektir. Farklı insanların bir arada olduğu ve her denilene “evet” demeyenlerinde olduğu bu güç oluşturan yapıların bir şekilde ayrı ayrı olmaları için en iyi plan elbette onları birbirinden ayıracak ölüm korkusunu bir şekilde akıllarına kazımaktı. Bunu da yaşlılar da ve orta yaşlardaki insanlarda çok iyi uyguladılar. Gençler zaten çanta da keklik olunca kalabalıklar kalmadı. Sağda solda gördüğümüzde, salgından çekindiği için nefes alamıyor. Benim için hayat eve sığmaz ve kalabalığı da salgına kurban etmem.        

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yildizhaber.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.