Aklımızın erdiği zamandan bu yana çok sık duyduğumuz bir şeydir kamu ve kuruluşlarının yıl içinde ortaya çıkan zararları ile ilgili rapor ve haberlerin konuşulması. Nedir veya nasıl bir şeydir, bu raporları hazırlayan ve denetimi yapan kurumun açıkladığı şeyleri okuyunca işin aslı astarı belli olur. Çok sayıda kamu kurum ve kuruluşu ülke için yaptığı bazı hizmetlerde zarar eder ve bu devletin bütçesinde bir kalemle çizilerek tamamlanır. Bazen raporlar sümen altı edilerek vatandaşın gözünden kaçırılır ve hesap kitap sorulmadan iş geçiştirilir. Muhabirlik yapmaya başladıktan sonra daha dikkat kesildiğim bir mevzudur bu iş. Hafta içinde okuduğum bir gazete de Sayıştay’ın son raporu(2022 yılı) ile ilgili haber yer alıyordu. Bu habere göre bazı kamu kurum ve kuruluşu adam gibi yönetilmediği için devletin kamu zararı 20 milyar lirayı geçmiş. Daha fazladır belki de; haber bu kadarını yazmıştı. Rakam az buz değil hani! Kamu zararı yanlış plan ve projelerden kaynaklı bir şeymiş. Bunun sorumlusu olanlar hakkında işlem yapılması lazımken; bu güne kadar öyle çok fazla kişide hesap vermiş değil bildiğim kadarıyla. Zarara sebep olanlar bir açık bulmuş ve yakasını kaptırmadan kaçıp gitmiş veya emekli olmuş. Geriye doğru şöyle bir boyun kırıp baktığımızda ise mesela son on sene veya beş sene içinde ortaya çıkan kamu zararı kaba bir hesapla(sene başına 10 milyar desek) 100-50 milyar eder. Çok büyük rakamlar bunlar. Sel olmuş, yel olmuş ve bu kadar para havaya uçup gitmiş. Tamam ekonomik sıkıntılar, döviz artışları, afet felaket, darbe girişimleri gibi aklımıza gelen işlerde bunda etkili olmuştur. Lakin bu kamu zararını açıklayacak bir şey değildir.
Misal Giresun’da bir kamu kuruluşu olan ve üreticinin hakkını korumak gibi bir görevi olan çok büyük bir kurumun 2004-5’de o günün parası ile 2 katrilyon olan zararını hükümet tek bir kalem ile silmişti. Tabii zararı silindi ve bu zararı yapan yetkililerden biri bile hesap vermedi. Hatta o zaman en yetkili kişinin tuvaletinin yapımı için 4 milyar(4bin lira olduğu ifade ediliyordu) harcadığı ve makam odasının yenilenmesi masrafı da bu kuruma fatura edildiği kamuoyunun konuştuğu bir mevzu olarak epeyce bir ortalığı yayık ayranı gibi çalkalamıştı. Bugün bunu hesap etsek 2 katrilyon ne eder doğrusu bilmek çok zor. Peki; bu zararın bedellerini kim ödedi, diye sorsak cevap verecek var mıdır acaba?