Covid 19 korku tünelinin bekçileri, sanırsınız hiç uyumuyorlar. Tünelin her iki girişinde ellerinde korkunun her türlüsü, içeriden çıkmak isteyene, ışığı göstermek istemiyorlar. Oyunun planı her aşamada değişik taktikler uygulamak. Dün sabah, sabah haberlerini izliyordum. Oyunu çok seven bir TV kanalı (korkunun insanlar üzerinde etkili olması için habire korku üreten kanal) 3 haber peş peşe yayınladı ve sanki ülkemizde tek mesele salgın, başka bir şey yok. İlk haberinde, karantinadan en çok mutlu olanın kediler olduğunu belirten bir haberden bahsetti. Kediler, bu kapanma süreçlerinde ve karantinada tam uyum sağlamışlar. Yahu, kedilerin işi bu... Bir köşeye kıvrılıp uyumak ve olduğu yerde sağa sola dönerek zaman geçirmek. Aslında bu habere denilen şu; bakın kediler salgında evde kalarak iyice miskinleştiler, kilo aldılar ve her şeye harfiyen uydular. Diğer haber bir yerde bin beş yüz kişilik bir eğlence partisinde covid taşıyan birisi sebebiyle 167 kişiye virüs bulaşmış. Ee, ne yapalım şimdi? Düğüne, sünnete, çarşıya, pazara, cenazeye, denize gitmeyelim mi? Son haberde DSÖ denen Şeytan’ın Dünya üzerindeki en büyük kurumsal örgütü bir uyarı yapmış. Normalleşmeler çok erken demiş! Ne yapacağız peki?  Yaz boyunca ve peşinden son baharda evde oturup kısmetimizi mi bekleyeceğiz? İşimize gücümüze mi bakmayacağız? Kimseyle sohbet mi etmeyeceğiz? Anamızla, babamızla oturamayacak mıyız? Arkadaşlarımızla çay ocağında buluşamayacak mıyız? Kafeye, lokantaya uğrayamayacak mıyız? Hatta DSÖ’den izin almadan helaya gidemeyecek miyiz? Bir söyleseler de ona göre hareket etsek. Bu iş çok uzadı. Bu oyunun içinde olanların hesabı dürülecek. Oyunu kuranlar, kendilerine karşı, kimsenin karşı çıkmayacağını, soru sormayacağını zannediyorlar. Evelallah hesap soracak çok insan var. Virüsten ölenlerin hasta kalanların hesabı kitabı oyunun sahiplerine ve ülkemizde uygulayıcılarına elbette sorulacak. Yeni dünya düzeni diye her şeyi alt üst eden bu alçaklar hesapsız kalmayacak. Aslında bu oyunun, emperyalist küresel çetenin bir oyunu olduğunu görmek istemeyen çok sayıda insan var. Oyunu planlayanın alayı insan bile değil. Korku tünelinin bekçileri olmuşlar, insanlara Günyüzü göstermek istemiyorlar. Tünelin ucunda ışık var, korkacak hiçbir şey yok.