Son olarak yazdığım köşe yazısı ile ilgili olarak bir okurumuz birkaç kelam ederek, üç günde şarkı sözümü yazılır eleştirime, “niye yazılmasın” diye ince bir dokundurma yaptı. Kendi penceresinden halkı olabilir. Şimdiki sanatçı olduğu söylenen ve böyle zannedilen bu müsveddelerin yazdığı şeylerin yanında bizim ve diğer milletlerin edebiyatındaki isimlere karşı saygısızlık olduğunu söylememe gerek bile yok. Bu konu bitecek gibi değil aslında. Hatta okullarda ve her yerde çokça tartışılarak, aradaki fark net olarak ortaya konulmalı ve kıymetli olanın hakkı verilmedir. Aynı gün gazeteleri okurken bir habere rast geldim. Ülkemizde mısır pıtlağı gibi üreyen bu türden bir genç kızın ilk şarkısının internette peynir ekmek gibi dinlendiğini okuyunca, hemen bu genç kızın videosunu izledim ve kim nasıl şöhret oluyor diye bir kez daha şaşırıp kaldım. Bilmem kaç milyon kez izlenmiş bu şarkı. Niye izlenmiş ve zaman harcanmış anlamış değilim. Tek kelime ile boş iş. Söz, müzik, beste(zaten yok içinde, kendince çalmış söylemiş)klip’in çekimi fasa fisodan başka şey değil.
Hele bir ara şu meşhur rapçılardan birinin sistem eleştirisi yapılıyor diye yaptığı bir parça vardı onu dinledim. Ya bir insan gerçekten kendini niye böyle bir eziyet içine sokar ki, dedim kendi kendime!
Çokbilmiş bir şekilde parçanın içinde, kapitalizm, düzen karşıtlığı ve solculukla ilgili birkaç kelime vardı. Sonra bu kişinin özgeçmişine baktım. Yaşı 25-30 arasında ama bilmediği yok gibi. Hayatında tek bir kitap okuyarak yalamış yutmuş deriz biz buna. Bir gün bile gazete, dergi veya yazılı bir eser okumadan ahkam kesiyor. Daha Türkiye’deki siyasi tarihin ne olduğunu bile bilmediğini tahmin ettiğim bu zevat birde şarkının içinde solcuyum diye hava atıyor. Yanından yöresinden geçmediği bir düşüncenin getirisini biliyor anlaşılan. Yani bu okurumuz, üç günde söz yazılamayacağını ve bunun öyle kolay olmadığını bilemeyebilir. Çok ekmek yemek gerek bu işler için çok.