Geçen akşam tv kanalarından birinde, ses yarışması programı vardı. O sırada yarışmacılardan birinin “niçin ses sanatçısı oldunuz” diye sorulan soruya verdiği cevap ile programı izlemeye başladım. Öncesinde bir kaç kelam kitap okuyordum ve bu soruya verilen cevap beni izlemeye sevk etti.
Yarışmacı da işte, “ben küçükken evde babam ya da anam şu müzik aletini çalardı veya şarkı türkü söylerdi oradan bende bunları kaptım, sesimde güzeldi, yakınlarım da böyle derdi, ( veya ilkokulda okurken öğretmenim sesimin farkına vardı”), gibi şeyler söyledi.
Sonra daha önce çok sayıda böyle durumla karşılaştığımı ve her defasında da, sanatçı olanların hep bu tarz cevaplar verdiğini hatırladım.
Hep şarkıcısı türkücüsü, müzik aleti çalanı bu insanlara denk geliyor. Ben hiç yakınlarımda ya da burada yaşayan insanların arasında böyle şeyler görmedim ve duymadım. Belki de vardır da benim haberim yok.
Benin küçüklüğümü hatırlıyorum da hep fakir fukara ve gariban insanlarmışız. Eve ancak ekmek götüren bir durum varmış ortada. Bizim aileyi geçtim ilkokul, ortaokulda hiçbir meziyetimizi anlayan, gören tek bir hocamız olmadı. Hep bir azarlama, hep bir sizden hiçbir şey olmaz, adam olmaz sizden, kafanızda çalışmıyor, diye diye bizi bizden ettiler. Sadece okuldaki hocalarımız mı, evdekilerde aynı şeyleri yüzlerce kez deyince, adam mı olmadık, insan mı olmadık orası hala meçhul!
Elin çocuğu ne güzel hocalara denk gelmiş, üzülecek bir şeyde yok. Bizde evde oturup onları izleriz ne yapalım yani!