Erhan GÜNDOĞAR
Köşe Yazarı
Erhan GÜNDOĞAR
 

“KUTSAL İŞGAL”İN SINIRLARI NEREYE KADAR UZANIR?

Birkaç gön önce TRT’de İsrail’in nerede ise 100 senedir Filistin toprakları üzerindeki işgalinin son dönemini anlatan gizli çekilmiş belgesel Kutsal İşgali izledim. Zor şartlar altında Gazze ve diğer Filistin şehirlerinde siyonazilerin nasıl da işgal planları ile yol almaya çalıştığını insanlar izleme imkanı bulmuş oldu. Benim gibi aynı pencereden bakanlar bu işgalin nasıl yol aldığını bildiği için şaşırmış falan da değildir. Ancak bu işgal yapısının çok uzun seneler boyunca kimler tarafından yapıldığını bilmeyenler için gözler açıldı sanırım. İngiltere ve ABD yapımı ve Avrupa emperyalist sistemin desteklediği kolonyanizm(bakın bunu ülke içinde ne okullarda okuduk, ne de başka mahfilerde son senelere kadar doğru dürüst çıkan dergi ve kitaplarda okumuştuk, daha yeni yeni bundan bahsediliyor. Sömürgecilik, müstemleke gibi kelimeleri bilsek te bu aslında yapının ana unsuru imiş.) ile nasıl yol alındığı artık kaçınılmaz şekilde ortaya çıkıyor. Hele hele burada siyonazilerin askerleri haricinde başka bir yapı gibi görünen ve eli silahlı, bağımsız, hiçbir kanun, yasa ve engelleyici durum ile karşılaşmayan yerleşimci denilen aşağılık yapının liderleri ve üyeleri ilk kez kayıt altına alınmıştı. Hatta bir ara Yeşilçam diye bilinen Türk filmlerinde yer alan kötü kadın, her türlü melaneti yapacağına inanılan Aliye Rona’nın oynadığı roldeki hatun kişilerin tıpkı baskısı gibi olan bir hatun lideri de açıklama yaparken takip ettim. Çok korkunç bir yüz ile neler yaptıklarını, buraları ele geçirmek için gerekirse yakıp yıkma, yangın, baskı ve öldürmelerin bir hak olduğunu, bunu engelleyecek bir gücünde olmadığını ifade eden sözleri rahatça söyledi. Diğer yerleşimci hareketlerin liderleri olan yaratık tipli kişilerde aynı şeyleri söyledi. Öyle askerler falanda bunlara engel olmuyordu. Hatta askerler bunlardan emir alır gibi görünüyordu. Kendi atalarının yeri olduğunu ileri sürdükleri bu toprakların sahipleri olarak her şeyi yapmaya muktedir olduklarını belgesel içinde görmek mümkündü. Peki, bu kutsal işgal denilen plan veya siyonazi düşüncesi yavaş yavaş kendine yeni yerler aradığında iş nereye varacak dersiniz? Geçen köşe yazımda ne yazmıştık, her şey yeniden yazılmalı, konuşmalı ve özellikle kolonyanizm nedir diye elif ba’dan başlanmalı. Belki bir yere varılır. 
Ekleme Tarihi: 27 Eylül 2024 - Cuma
Erhan GÜNDOĞAR

“KUTSAL İŞGAL”İN SINIRLARI NEREYE KADAR UZANIR?

Birkaç gön önce TRT’de İsrail’in nerede ise 100 senedir Filistin toprakları üzerindeki işgalinin son dönemini anlatan gizli çekilmiş belgesel Kutsal İşgali izledim. Zor şartlar altında Gazze ve diğer Filistin şehirlerinde siyonazilerin nasıl da işgal planları ile yol almaya çalıştığını insanlar izleme imkanı bulmuş oldu. Benim gibi aynı pencereden bakanlar bu işgalin nasıl yol aldığını bildiği için şaşırmış falan da değildir. Ancak bu işgal yapısının çok uzun seneler boyunca kimler tarafından yapıldığını bilmeyenler için gözler açıldı sanırım. İngiltere ve ABD yapımı ve Avrupa emperyalist sistemin desteklediği kolonyanizm(bakın bunu ülke içinde ne okullarda okuduk, ne de başka mahfilerde son senelere kadar doğru dürüst çıkan dergi ve kitaplarda okumuştuk, daha yeni yeni bundan bahsediliyor. Sömürgecilik, müstemleke gibi kelimeleri bilsek te bu aslında yapının ana unsuru imiş.) ile nasıl yol alındığı artık kaçınılmaz şekilde ortaya çıkıyor. Hele hele burada siyonazilerin askerleri haricinde başka bir yapı gibi görünen ve eli silahlı, bağımsız, hiçbir kanun, yasa ve engelleyici durum ile karşılaşmayan yerleşimci denilen aşağılık yapının liderleri ve üyeleri ilk kez kayıt altına alınmıştı. Hatta bir ara Yeşilçam diye bilinen Türk filmlerinde yer alan kötü kadın, her türlü melaneti yapacağına inanılan Aliye Rona’nın oynadığı roldeki hatun kişilerin tıpkı baskısı gibi olan bir hatun lideri de açıklama yaparken takip ettim. Çok korkunç bir yüz ile neler yaptıklarını, buraları ele geçirmek için gerekirse yakıp yıkma, yangın, baskı ve öldürmelerin bir hak olduğunu, bunu engelleyecek bir gücünde olmadığını ifade eden sözleri rahatça söyledi. Diğer yerleşimci hareketlerin liderleri olan yaratık tipli kişilerde aynı şeyleri söyledi. Öyle askerler falanda bunlara engel olmuyordu. Hatta askerler bunlardan emir alır gibi görünüyordu. Kendi atalarının yeri olduğunu ileri sürdükleri bu toprakların sahipleri olarak her şeyi yapmaya muktedir olduklarını belgesel içinde görmek mümkündü.

Peki, bu kutsal işgal denilen plan veya siyonazi düşüncesi yavaş yavaş kendine yeni yerler aradığında iş nereye varacak dersiniz? Geçen köşe yazımda ne yazmıştık, her şey yeniden yazılmalı, konuşmalı ve özellikle kolonyanizm nedir diye elif ba’dan başlanmalı. Belki bir yere varılır. 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yildizhaber.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.