Meşhur bir film var. “Mahşerin Dört Atlısı” diye. Arada sırada aklıma gelir. Hatırladığım kadarıyla güzel bir filmdi. Sonra aradan geçen zamanda insan bu filmleri ve konuları unutuyor. Geçen akşam sahilde arkadaşın dükkanında oturduktan sonra eve doğru yola çıktım. 15 Temmuz Şehitler caddesinde yavaş yavaş bisikletim ile giderken, birden(Şifa Eczanesinin oralardaydım o an)deprem oluyor sandım duyduğum gürültü ile. “Ulan ne oluyor, kıyamet mi koptu” diye sağa sola bakarken, az ilerideki sokaktan sesin geldiğini anladım. Bir gürültü, bir çayırtı ile önce bir motor bisiklet, sonra da diğer 3’ü ortalığı inleterek caddeye çıktılar. Anam babam, sanırsın ki, savaş uçakları Bulancak’ta gösteri uçuşu yapıyor. Hani deprem olurda her yerde insanı korkudan üstüne şey yaptıran, kıyamet oluyor dediğimizde de, kaçacak yer aradığımız gibi bir ses ile arka arkaya yanımdan geçip gittiler. Olduğum yerde durdum ve arkalarından baktım. Birinin plakasını aldım. Aldım da neye yaracak ki?
Eve gittiğimde numarayı duvara afiş olarak yazdırıp asacak mıyım?
Bu insanların bu saatte şehir içinde bu şekilde gezmesinin ne anlamı var ki! Eğer motor böğürtmek istiyorsan git, sessiz sakin uçsuz bucaksız bir yere hevesini alana kadar böğürt. Ne diye insanların çok olduğu, evlerinde sessizlik aradığı saatlerde, uyuyanın olduğu, yaşlısının olduğu, gürültüden korkan, hastası sökeri olanların, senin bu aptalca böğürtünü dinlemeye zoru mu var?
Hadi insanları takmıyorsunuz, bari kendinize saygınızı olsun biraz! Bu sesi seviyorsanız, sizde bir gariplik vardır, derim. Bir insan bir böğürtüyü niçin sever ve böyle dinler ki? Akıl işi midir bu yahu!
Bunların kural mural taktığı da yok! İstedikleri gibi her yerde gürültü yapmakta serbesttirler.
Evinizin içine bile girerler ve kimse de onlara tek kelime edemez. Onlar dokunulmaz birer motor sahibidir. Hız sınırı falan da dinlemezler. Şehir içinde hız sınırı 40-50 km. ise onların buna uyma gibi dertleri yoktur. 100-150 km. ile rahatça giderler ve böğürmekte ellerine kimse su dökmez. Bundan rahatsız olanlarda sosyal medyadan, “bunları durduracak kimse yok mu? diye boşuna feveran ederler.
Her zaman dediğim gibi; örgütlenmeseniz, çözüm bulamazsınız. Kuralı takmayanlar, yasa bilmeyenler, insanlara saygı duymayanların, anlayacağı tek dil, örgütlenmektir. Başka yolu da yoktur. Sosyal medyadan ağlamanın faydası olmaz. Anlaşıldı mı?