Geçen hafta sonu Piraziz’de işimizi yaparken, bir bakkalın(market demeyi çok sevmiyorum ha!) önündeki kaldırımda birkaç kedi yavrusu kendi başlarına bir şeyler yemeye çalışıyordu. Yaklaştığımda birisinin gözlerinin dışarı doğru epeyce bir çıktığını fark ettim. Bu arada bu yavrular 2-3 haftalık ancak vardı. Daha yürümeyi bile zor beceriyorlardı. Biraz seslendim onlara, bakalım karşılık verecekler mi, diye… Lakin hiç biri oralı olmadı. Yanlarına vardım ve dikkatli bir şekilde baktım. Hepsi de terk edilmiş bir halde gibime geldi. Anaları ortalıkta yoktu. Üçünün de gözleri görmüyor olabilirdi. Kendi çevrelerinde dönüp duruyor, sessiz bir halde mamaları bile yemek için çabaları boşa gidiyordu. İçimden, “bunlar bu gidişle telef olur, burada yardımda olsa bu hastalıklı halleri ile çok kalmazlar” dedim. Biri zaten yürümekte zorlanır bir halde idi. İşim bitti. Bulancak’a geldim. Bir daha gittiğimde bakarım duruma dedim. Birkaç gün sonra yani Salı günü oradaki arkadaşı görünce, ona sordum. O da, “buradalar”, dedi. Şimdilik hayatlarına ağır aksakta olsa devam ediyorlar. Bulancak, Giresun veya başka bir yerde binlerce kedi ve köpek görüyorum. Sokakta, mahalle de sağda solda yavru veya büyük olan bu hayvanların epeyce si, çok fazla hayatta kalmıyor. Çoğu da sakat, hasta ve zayıf olan bu hayvanların(özellikle kedi yavrularında daha fazla olduğunu görüyorum) kısa bir ömürleri oluyor. Birkaç sene önce bu tür bir durum yoktu. Hayvanlar tabii gıdalar ve yemler ile karınlarını doyuruyor ve yavruları da buna göre daha uzun bir nefes alıp veriyordu. Sonra birden bir şey oldu, bu hayvanlar için, herhalde medeniyetin beşiği olan batı da(!) üretilen ve her yere yayılan yapma mamalar ortalığı istila etti. İşin arkasında elbette küresel şeytani yapı var, dediğimde birileri yine komplolara çok inanıyorsunuz, dese de, bu mama işlerinin durup dururken olmadığını anlamak için çok unvanlı olmaya gerek yok. Adamlar sağlıkta seneler önce planlı bir şekilde önce hasta et, sonra, ilaç ile tedavi ederek hayatta tut, diyerek sahaya çıkmışlardı. Bunları bilmeyince genetik nasıl değişir, insanlar için nasıl bir yeme içme ve gıda üzerinden bunu yaparız diyerek onca bilim adamını boşuna maaşa bağlamıyorlar ve konuşturuyorlar.