Erhan GÜNDOĞAR
Köşe Yazarı
Erhan GÜNDOĞAR
 

MODERNİZM EZİP GEÇERKEN BAKIP DURMAK

Modernizm denilen heyula; Sanki silindir olmuş önündeki her şeyi yere yapıştırıp duruyor. Batının akıl danelerinin insan denen yaratığı kendi düşünce doğrultusunda eğiterek insan olacağını ifade etmesi bazıların çokta hoşuna gitse de, boş bir iş. Hafta içinde akrabamın vefatı vesilesi ile bir camii de mevlidi vardı. Bende gittim camiye. Namaz sonrası cemaatin bir kısmı gitti. Geriye mevlit için gelenler kaldı. Taş çatlasa 30-40 kişi anca vardı. Onlarda akrabalarımız ve konu komşuydu. Hocalar okudu. Dua edildi ve ikramlar alınarak eve doğru yola çıkıldı. İşim gereği mevlit boyunca camii de olan az sayıda insanını takip ettim ve modern Dünya’nın insanoğlu için son kale görevi gören gelenek, dini hayat ve bunların içinde her şeye nüfuz etmiş yapının nasılda tarumar edildiğini bir kez daha gördüm. Her iki akşamda aynı görüntüler, bana bu modernite denilen ve herkese dayatılmaya çalışılan hayatın hiçte çekici olmadığını görmek ve hissetmek bunları yazmanın bir görev olduğunu hatırlatıyor. Zerre miskal bu modern denen yapının, düşüncenin, tarzın insanoğlunun hayrına olduğunu zannetmiyorum ve karşı durmak içinde elimden geleni yapıyorum. Bazıları bu karşı duruş için, “benim kafayı yediğimi, eskiden de böyleydi, bu adam” demeleri, inanın umurumda bile değil. Açık bir şekilde modern denen şeylere karşıyım ve bundan da mutluyum. Sokağımı, mahallemi, ikamet ettiğim mekanları, meskenleri, oyun oynadığım yerleri, komşularımızı, okulumuzu, bu topraklarının güzelliğini, suyunu, soğunu, sıcağını, dostluğunu, arkadaşlığını, dayanışmasını, yardımlaşmayı, merhameti, paylaşmayı, emeği, alın terini, bugüne kadar acısını, sevincini kendi içinde her türlü devam ettirmiş insanlarımızın ayakta kalanları ile bunlara karşı hemhal olmak lazım. Daha bunların ne menem bir şey olduğunu bilmediğim zamanlarda, bize dayatılan bu palavra yapının ve düşüncenin sevilecek bir yanı, tutulacak bir yeri olmadığını anladıkça, yolumu değiştirdim ve yukarıda anlattığım Dünyam ile hayata tutunmanın hakiki güzelliğine devam ediyorum. Mevzu çok derin, çok katmanlı ve asla gözden kaçırılmaması gereken yanı ile kapı dışarı edilmeli. Ben böyle düşünüyorum ve karşı durarak çok iyi yaptığıma eminim.
Ekleme Tarihi: 13 Şubat 2024 - Salı
Erhan GÜNDOĞAR

MODERNİZM EZİP GEÇERKEN BAKIP DURMAK

Modernizm denilen heyula; Sanki silindir olmuş önündeki her şeyi yere yapıştırıp duruyor. Batının akıl danelerinin insan denen yaratığı kendi düşünce doğrultusunda eğiterek insan olacağını ifade etmesi bazıların çokta hoşuna gitse de, boş bir iş. Hafta içinde akrabamın vefatı vesilesi ile bir camii de mevlidi vardı. Bende gittim camiye. Namaz sonrası cemaatin bir kısmı gitti. Geriye mevlit için gelenler kaldı. Taş çatlasa 30-40 kişi anca vardı. Onlarda akrabalarımız ve konu komşuydu. Hocalar okudu. Dua edildi ve ikramlar alınarak eve doğru yola çıkıldı. İşim gereği mevlit boyunca camii de olan az sayıda insanını takip ettim ve modern Dünya’nın insanoğlu için son kale görevi gören gelenek, dini hayat ve bunların içinde her şeye nüfuz etmiş yapının nasılda tarumar edildiğini bir kez daha gördüm. Her iki akşamda aynı görüntüler, bana bu modernite denilen ve herkese dayatılmaya çalışılan hayatın hiçte çekici olmadığını görmek ve hissetmek bunları yazmanın bir görev olduğunu hatırlatıyor. Zerre miskal bu modern denen yapının, düşüncenin, tarzın insanoğlunun hayrına olduğunu zannetmiyorum ve karşı durmak içinde elimden geleni yapıyorum. Bazıları bu karşı duruş için, “benim kafayı yediğimi, eskiden de böyleydi, bu adam” demeleri, inanın umurumda bile değil. Açık bir şekilde modern denen şeylere karşıyım ve bundan da mutluyum. Sokağımı, mahallemi, ikamet ettiğim mekanları, meskenleri, oyun oynadığım yerleri, komşularımızı, okulumuzu, bu topraklarının güzelliğini, suyunu, soğunu, sıcağını, dostluğunu, arkadaşlığını, dayanışmasını, yardımlaşmayı, merhameti, paylaşmayı, emeği, alın terini, bugüne kadar acısını, sevincini kendi içinde her türlü devam ettirmiş insanlarımızın ayakta kalanları ile bunlara karşı hemhal olmak lazım. Daha bunların ne menem bir şey olduğunu bilmediğim zamanlarda, bize dayatılan bu palavra yapının ve düşüncenin sevilecek bir yanı, tutulacak bir yeri olmadığını anladıkça, yolumu değiştirdim ve yukarıda anlattığım Dünyam ile hayata tutunmanın hakiki güzelliğine devam ediyorum. Mevzu çok derin, çok katmanlı ve asla gözden kaçırılmaması gereken yanı ile kapı dışarı edilmeli. Ben böyle düşünüyorum ve karşı durarak çok iyi yaptığıma eminim.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yildizhaber.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.