Erhan GÜNDOĞAR
Köşe Yazarı
Erhan GÜNDOĞAR
 

MÜMKÜN DEĞİL VE DE OLAMAZ!? (1)

Akşam evde gazeteleri okurken haberlerde bir açıklama kulağıma çalındı. Efendim Türkiye’nin büyüme rakamları açıklanmış ve ilk çeyrekte yüzde 4 büyüme olduğu vurgulanıyordu. Bu haberi dinlerken gözlerim kapanmaya ve uykuya doğru bir yolculuk yapar hale geldiğimi zar zor hatırlıyorum. Sonra kendime sordum. Birileri bizi acayip gazlıyordu ama kimdi bir türlü bunu anlamıyordum. Sene 1980’lerdi. Lisede dersimize giren bir hocamız ülkenin battığını ve ancak sosyalistlerin bunu düzelteceğini sık sık anlatır ve benim gibi garibanların ağzının açık kalmasına sebep olurdu. Neler neler olacağını ve ülkenin bir daha batmayacağını falan söylerdi. Hemen hemen 45 sene geçti ve hala aynı ülke battı hikayesi devam ediyor. Hatta çoktan gemi batmışta haberimiz yok. Yani şu anda söylenen ve açıklanan bütün rakamlar bir masaldan başka şey değil. Hükümetin satın almadığı kurum kuruluş, uluslararası şirket, kurum, örgüt kalmamış hepsi ona göre rakam ve açıklamalar yapıyor. Dünya üzerinde sadece ülkemizde fiyat artışı var. Dolar, petrol, elektrik, doğalgaz, ulaşım, gıda, kültür, sanat, teknoloji, sağlık, eğitim ve çok sayıda sektörde artış almış başını gitmiş. Açlık sınırı ve yoksulluk sınırına göre ülkemizde hayatta olan kalmamış, sefil bir halde birilerinin bizi kurtarmasını bekliyoruz. Sonra rakamlar bir bir gözüme çarpıyor ve nasıl böyle bir hata yaptığımı düşünmeye çabalıyorum. Ancak olmuyor. Dolar bizim gördüğümüz kadarıyla 20 lira(gerçekte 200lira, euro da aynen 250lira), petrol 75-70 dolar(gerçekte 200dolarmış), elektrik 5-6 lira kwtı(gerçekte 100liraymış), doğalgaz m3’ü 10lira(gerçekte 150liraymış), kiralar hükümete göre çok uygunmuş(gerçekte 15bin liradan aşağı yokmuş), seyahat edilecek gibi değilmiş, evler peynir ekmek gibi satılmıyor, arabalar birinci ikinci el alınıp satılmıyor, hiçbir fabrika üretim yapmıyor, maaşlar gerçekte ödenmez olmuş, işçi, köylü, esnaf, emeklilerin hiçbiri beş para almıyormuş, işsizlik öyle denildiği gibi yüzde on değil, yüzde elli olmuş(yani ülke nüfusunun yarısı) toplam çalışan sayısı 35 milyon değil, 2-3 milyon kadarmış, Arjantin’den sonra en çok fiyat bizde artmış, bu da asla düzelemeyecekmiş, kısacası hep söylenenler hükümet tarafından uydurulmuş ve gerçekte ülkenin kullandığı bir para falanda yokmuş. Kafam zonklamaya başlarken, rahmetli anam mı, babam mı, ağbim mi tam göremedim, biri beni omuzumdan dürttü ve kan ter içinde kalmış bir halde uyandım. Uyandım ve gazeteler üstümde kalmış ve gece yarısı olmuş. Hayırlara vesile olsun diyerek doğru yatağıma gittim.      
Ekleme Tarihi: 02 Haziran 2023 - Cuma
Erhan GÜNDOĞAR

MÜMKÜN DEĞİL VE DE OLAMAZ!? (1)

Akşam evde gazeteleri okurken haberlerde bir açıklama kulağıma çalındı. Efendim Türkiye’nin büyüme rakamları açıklanmış ve ilk çeyrekte yüzde 4 büyüme olduğu vurgulanıyordu. Bu haberi dinlerken gözlerim kapanmaya ve uykuya doğru bir yolculuk yapar hale geldiğimi zar zor hatırlıyorum. Sonra kendime sordum. Birileri bizi acayip gazlıyordu ama kimdi bir türlü bunu anlamıyordum. Sene 1980’lerdi. Lisede dersimize giren bir hocamız ülkenin battığını ve ancak sosyalistlerin bunu düzelteceğini sık sık anlatır ve benim gibi garibanların ağzının açık kalmasına sebep olurdu. Neler neler olacağını ve ülkenin bir daha batmayacağını falan söylerdi. Hemen hemen 45 sene geçti ve hala aynı ülke battı hikayesi devam ediyor. Hatta çoktan gemi batmışta haberimiz yok. Yani şu anda söylenen ve açıklanan bütün rakamlar bir masaldan başka şey değil. Hükümetin satın almadığı kurum kuruluş, uluslararası şirket, kurum, örgüt kalmamış hepsi ona göre rakam ve açıklamalar yapıyor. Dünya üzerinde sadece ülkemizde fiyat artışı var. Dolar, petrol, elektrik, doğalgaz, ulaşım, gıda, kültür, sanat, teknoloji, sağlık, eğitim ve çok sayıda sektörde artış almış başını gitmiş. Açlık sınırı ve yoksulluk sınırına göre ülkemizde hayatta olan kalmamış, sefil bir halde birilerinin bizi kurtarmasını bekliyoruz. Sonra rakamlar bir bir gözüme çarpıyor ve nasıl böyle bir hata yaptığımı düşünmeye çabalıyorum. Ancak olmuyor. Dolar bizim gördüğümüz kadarıyla 20 lira(gerçekte 200lira, euro da aynen 250lira), petrol 75-70 dolar(gerçekte 200dolarmış), elektrik 5-6 lira kwtı(gerçekte 100liraymış), doğalgaz m3’ü 10lira(gerçekte 150liraymış), kiralar hükümete göre çok uygunmuş(gerçekte 15bin liradan aşağı yokmuş), seyahat edilecek gibi değilmiş, evler peynir ekmek gibi satılmıyor, arabalar birinci ikinci el alınıp satılmıyor, hiçbir fabrika üretim yapmıyor, maaşlar gerçekte ödenmez olmuş, işçi, köylü, esnaf, emeklilerin hiçbiri beş para almıyormuş, işsizlik öyle denildiği gibi yüzde on değil, yüzde elli olmuş(yani ülke nüfusunun yarısı) toplam çalışan sayısı 35 milyon değil, 2-3 milyon kadarmış, Arjantin’den sonra en çok fiyat bizde artmış, bu da asla düzelemeyecekmiş, kısacası hep söylenenler hükümet tarafından uydurulmuş ve gerçekte ülkenin kullandığı bir para falanda yokmuş. Kafam zonklamaya başlarken, rahmetli anam mı, babam mı, ağbim mi tam göremedim, biri beni omuzumdan dürttü ve kan ter içinde kalmış bir halde uyandım. Uyandım ve gazeteler üstümde kalmış ve gece yarısı olmuş. Hayırlara vesile olsun diyerek doğru yatağıma gittim.      

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yildizhaber.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.