Şimdi kim bu akıllı diye soracak olursanız, elbette ben değilim. Okur olarak sizde değilsiniz. Kim peki bu akıl dane derseniz; şöyle sağınıza solunuza bakınca onu görürsünüz. Onun şekli şemali yeterde artar bile. Hiç kimse ona benzemez. O; istediğinde yolun ortasına arabasını çeker ve istediği zaman gelir arabasını alır gider. Bu aralar çokça türedi bu akıl timsali insanlar Bulancak’ta. Mesela birkaç misal vereyim de, siz anlayın artık. Geçen günlerden birinde, eski kadınlar pazarın oradan geçerken, yolun sağından(yani meydana doğru gelirken) karşımdan sol taraftan gelen bir araç, benim olduğun sağ tarafa yanaştı ve bir dükkanın önünde park etti. Park zaten yasak burada. Sonra araç şoförü hiç istifini bozmadan dükkana doğru seslenerek, bir şey istedi. O arada onun arkasından geçecek olan ve sağ taraftaki diğer araçlar bu beyzadenin kendi yoluna geçmesini beklerken birkaç dakika geçti gitti. Ben yoluma devam ettim. Sonra yine hafta içi başka bir yerde yolun her iki tarafına(15 Temmuz Şehitler caddesi üzerinde)sağlı sollu araç park edenler sayesinde kimse yolu kullanamıyor. Engelli ve bisiklet yolunda zaten yığınla araç park etmiş ve geçecek yer olmadığı içinde yolun diğer tarafına geçmek zorundayız. Fakat, bu akıl danesi insanlar yüzünden oradan da geçemiyorsunuz. Mecburen kaldırma çıkıyorsunuz ve yayaların arasından devam ediyorsunuz. Hiçte hoş bir şey değil bu. Sonra yine başka bir zaman yolun yaya geçidinin olduğu yerde aracınızı park ederek, trafiği engellediğiniz gibi, yayanında bu yolu kullanmasına engel oluyorsunuz. Sizin keyfiniz ne zaman gelirse, o zaman aracınızı alıp gidiyorsunuz. Sizden başka akıllı olmadığından, istediğinizi yapma hakkınız var sanıyorsunuz. Size o an bir şey söyleyecek olana da, bir afra tafra ile cevap vermeyi de ihmal etmezler. Bunları anaları akıl topu ile Dünya’ya getirdiği içinde akılları peynir ekmekle yenmez oluyor. Peki, bu akıl danelerinin bu hali ne olacak, biz akıl fukaraları, hep böyle, bunların aklına mı bakacağız böyle?