İnsanın içinden atamadığı meşhur olma(şöhret, ünlü olma, tanınır olmak)hasletleri ile başa çıkmak çok zordur. Çoğu insan bir vesile ile meşhur olunca, kendisini artık zapt edemez bir hale gelirse, hanyayı konyayı bir türlü bulamaz. Zehir gibidir meşhur olmak hissi. Bir kere yakalandın mı yolunu şaşırır ve bu histen kurtulmak istemezsiniz. Hele de şimdi sosyal ağlar üzerinden hiçbir emek harcamadan meşhur olduğunda fren yapmadan gidersin. Takii, yeni bir sosyal ağ meşhuru ortaya çıkana kadar. Bu yüzden ruhunuzu bir türlü doyurmaz ve hep öyle kalmak için her şeyden vazgeçersin. Bütün hayatın bu yeni alanda olup biter. Bir gün bakarsın ki kimse seni hatırlamıyor. Kendi kendini yer ve geriye dönmek için mücadele edersin, ancak olmaz hiçbir şey eskisi gibi. 2-3 yıl böyle meşhur yaşarsın, çok uzun sürmez bir kabiliyetin yoksa meşhur olma halleri. Daha öncekiler gibi çöpe atılırsın ve bitersin. Gecen gün bir gazete de youtube fenomeni olduğu ileri sürülen bir hatun kişinin, son hali ve 2-3 yıl önceki hali arasındaki değişikliğinin konu edildiği bir haber okuyunca, “ya işte böyle bu işler” diye acı acı güldüm bu hatun kişiye! Bu hatun kişi(adı danla biliç mi, pirinç mi, bilinç mi neymiş) sosyal medya meşhur olmak için 27 kez estetik ameliyat olmuş ve gerekirse yine yapacağım, diye beyanda bulunmuş. “Hey Allah’ım, nedir bu kullarının bu estetik arzusu ki, kendini sürekli bir bıçak altına atıyor. Ha olur bir yüzünde, bedeninde bir arıza, tıbben olur denir, estetik mestetik ile bir çare bulursun. İnsan önce ruhunu doyursun, kişiliğini, karakterini estetik etsin. İyi insan olsun, bunun için mücadele etsin, merhametli olsun, adil olsun, hak sever olsun, doğru olsun, dürüst olsun, kalender olsun, gönlü zengin olsun, say sayabildiğinin kadar. Ruhun için yeterde artamaz bile. Bunlarının bir kaçı bizde olsun, meşhur olmaya da gerek yok.