Erhan GÜNDOĞAR
Köşe Yazarı
Erhan GÜNDOĞAR
 

Salgından sonra köy hayatına doğru

Havalar ısınmaya başlayınca insan sabahtan erken kalkıyor ve uzun bir gün içinde çok sayıda işini halledebiliyor. 1980’li senelerde daha Bulancak’ta bina sayısı 100-200 iken ilçenin büyük bir kısmı yeşillik ile çevreli idi. Sonra birden bir kasırga çıktı ve 30-40 sene içinde Bulancak’ta adım atmaya yer kalmadı. Neydi, ne oluyordu demeye kalmadan ilçenin içindeki bütün yeşil alanlar kayboldu gitti. İlaç olsun diye bile yeşillik kalmadı. Yeşillik görmek isteyende ilçenin dışında 5 kilometre uzaklıkta olan bağ bahçeleri ancak görebilir. Nerde bir yeşillik var, inşaat yapmak isteyenler orada bitiyor. Tamam inşaat, bina yapmakta bir sıkıntı yok. Parası olan ve böyle yaşamak için bunlar olacak şeylerdir. Yeşillik aynı zamanda tabiatın içinde hayvandı, sebzeydi, meyveydi her zaman görme ve iç içe olma demekti. Şimdi ise geçtik sebze meyveyi, kediyi bile tanımayan, hayatında bir kez bile tavuk görmemiş yeni nesil insan var. Yolda görse “bu nedir” diye soracak epeyce bir çocuk ve genç tanıdım. Dört duvar arasında bir hayat içinde nefes alıp veren bu insanlar, yeşillik görünce ne olduğunu bile anlamıyor. Bir kez bile toprakla oynamamış, kedi, köpek, tavuk, inek, koyun kuzu veya ne bileyim bir yılan görmemiş insanların hali ne olacak, diye düşünmek tabiidir. Teknoloji delisi olan, bunlara bağımlı yaşayanların köy hayatını asla tatmaları mümkün değil. Salgın geçince köye döneceğiz, tarım yapacağız, havyanlar ile köyde yeni bir dünya kuracağız, demek sadece sözde kalır. Bu iş üretim ister, bu hayata sadakat ister, öyle teknoloji, internet, akıllı telefonumda yanımda olursa derseniz, şehirde kalmaktan bir farkı olmaz. Attan inip, eşeğe binmeye benzer bu iş sonra. Meşakkatli bir hayattır köy hayatı. Herkesin yapacağı bir iş değildir. Şimdi salgının etkisi ile kendini hapiste zannedenler, salgın geçtikten sonra koşa koşa köye gidecek diyenler, adım gibi eminin ancak yüzde 15-20’si bunu yapacaktır. Gerisi bu şaşalı, lüks ve teknolojik hayatı bırakmayacaktır. Salgın hissi bir geçsin, eskiye devam ederiz.                  
Ekleme Tarihi: 13 Mayıs 2020 - Çarşamba
Erhan GÜNDOĞAR

Salgından sonra köy hayatına doğru

Havalar ısınmaya başlayınca insan sabahtan erken kalkıyor ve uzun bir gün içinde çok sayıda işini halledebiliyor. 1980’li senelerde daha Bulancak’ta bina sayısı 100-200 iken ilçenin büyük bir kısmı yeşillik ile çevreli idi. Sonra birden bir kasırga çıktı ve 30-40 sene içinde Bulancak’ta adım atmaya yer kalmadı. Neydi, ne oluyordu demeye kalmadan ilçenin içindeki bütün yeşil alanlar kayboldu gitti. İlaç olsun diye bile yeşillik kalmadı.

Yeşillik görmek isteyende ilçenin dışında 5 kilometre uzaklıkta olan bağ bahçeleri ancak görebilir. Nerde bir yeşillik var, inşaat yapmak isteyenler orada bitiyor. Tamam inşaat, bina yapmakta bir sıkıntı yok. Parası olan ve böyle yaşamak için bunlar olacak şeylerdir.

Yeşillik aynı zamanda tabiatın içinde hayvandı, sebzeydi, meyveydi her zaman görme ve iç içe olma demekti. Şimdi ise geçtik sebze meyveyi, kediyi bile tanımayan, hayatında bir kez bile tavuk görmemiş yeni nesil insan var. Yolda görse “bu nedir” diye soracak epeyce bir çocuk ve genç tanıdım. Dört duvar arasında bir hayat içinde nefes alıp veren bu insanlar, yeşillik görünce ne olduğunu bile anlamıyor. Bir kez bile toprakla oynamamış, kedi, köpek, tavuk, inek, koyun kuzu veya ne bileyim bir yılan görmemiş insanların hali ne olacak, diye düşünmek tabiidir. Teknoloji delisi olan, bunlara bağımlı yaşayanların köy hayatını asla tatmaları mümkün değil.

Salgın geçince köye döneceğiz, tarım yapacağız, havyanlar ile köyde yeni bir dünya kuracağız, demek sadece sözde kalır. Bu iş üretim ister, bu hayata sadakat ister, öyle teknoloji, internet, akıllı telefonumda yanımda olursa derseniz, şehirde kalmaktan bir farkı olmaz. Attan inip, eşeğe binmeye benzer bu iş sonra. Meşakkatli bir hayattır köy hayatı. Herkesin yapacağı bir iş değildir. Şimdi salgının etkisi ile kendini hapiste zannedenler, salgın geçtikten sonra koşa koşa köye gidecek diyenler, adım gibi eminin ancak yüzde 15-20’si bunu yapacaktır. Gerisi bu şaşalı, lüks ve teknolojik hayatı bırakmayacaktır.

Salgın hissi bir geçsin, eskiye devam ederiz.  

               

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yildizhaber.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.