Erhan GÜNDOĞAR
Köşe Yazarı
Erhan GÜNDOĞAR
 

Tartışarak bir yere varamayız

Hemen hemen her mevzuda tartışma yapmayı seven bir millet olarak, virüs salgınında da her yerde birbirimizi virüsten daha çok yemeye başladık. Olacak şey değil ama bu ülkede böyle bir hal var. Gazetesinden tutunda sosyal medya denen lağım çukurunda saniye geçmiyor en ufak şey bile büyütülerek dev yapılıyor. İnanılmaz bir tartışma ortamı içinde neyin doğru, neyin yanlış olduğunu anlayabilene aşk olsun. Virüs bile bizi bu kadar birbirimize düşürme özelliğine sahip değildir. Öyle bir yeme hastalığı sarmış ki bizi; virüs bir kenarda oturup, “Yahu bu Türklere bulaşmanın bir anlamı yok, bunlar zaten kendi kendilerini yiyip duruyorlar, bari biz kendimizi bunlara bulaşarak telef edip gitmeyelim” diye söyleniyordur. Akıl mantık bizde durmuş, kim daha çok laf ederse, kim daha çok sert yazarsa, kim daha çok eleştiri yaparsa kendini haklı sanıyor ve doğru olduğuna inanıyor. Bir gümbürtü içinde yuvalanıp gidiyoruz. Birilerinin çıkarttığı bu salgının sebebi bizim ülkemiz de muhalif olanlarca nerde ise Erdoğan’a havale edilecek, Erdoğancı’larda muhaliflere laf yetiştirmek için de uluorta laf çakmaya çalışıyor. Birde hepimiz sanki bundan önce birkaç virüs salgını ile baş etmiş bir eda ile “şu söyle olsun, bu böyle olsun” diye akıl vermekte bir sakınca görmüyor. Bu başka bir iş. Kimse rastgele konuşarak bu işin sonucunu bilemez. Yapacağımız şey tedbirimizi alıp, salgının sona ermesini beklemek. Bu işler bir düzelsin ondan sonra herkes eteğindeki taşı döker. Şimdiki tartışmalar ilaç olmaz. Bekleyip görelim.       
Ekleme Tarihi: 03 Nisan 2020 - Cuma
Erhan GÜNDOĞAR

Tartışarak bir yere varamayız

Hemen hemen her mevzuda tartışma yapmayı seven bir millet olarak, virüs salgınında da her yerde birbirimizi virüsten daha çok yemeye başladık. Olacak şey değil ama bu ülkede böyle bir hal var. Gazetesinden tutunda sosyal medya denen lağım çukurunda saniye geçmiyor en ufak şey bile büyütülerek dev yapılıyor.

İnanılmaz bir tartışma ortamı içinde neyin doğru, neyin yanlış olduğunu anlayabilene aşk olsun. Virüs bile bizi bu kadar birbirimize düşürme özelliğine sahip değildir. Öyle bir yeme hastalığı sarmış ki bizi; virüs bir kenarda oturup, “Yahu bu Türklere bulaşmanın bir anlamı yok, bunlar zaten kendi kendilerini yiyip duruyorlar, bari biz kendimizi bunlara bulaşarak telef edip gitmeyelim” diye söyleniyordur. Akıl mantık bizde durmuş, kim daha çok laf ederse, kim daha çok sert yazarsa, kim daha çok eleştiri yaparsa kendini haklı sanıyor ve doğru olduğuna inanıyor.

Bir gümbürtü içinde yuvalanıp gidiyoruz. Birilerinin çıkarttığı bu salgının sebebi bizim ülkemiz de muhalif olanlarca nerde ise Erdoğan’a havale edilecek, Erdoğancı’larda muhaliflere laf yetiştirmek için de uluorta laf çakmaya çalışıyor. Birde hepimiz sanki bundan önce birkaç virüs salgını ile baş etmiş bir eda ile “şu söyle olsun, bu böyle olsun” diye akıl vermekte bir sakınca görmüyor.

Bu başka bir iş. Kimse rastgele konuşarak bu işin sonucunu bilemez. Yapacağımız şey tedbirimizi alıp, salgının sona ermesini beklemek. Bu işler bir düzelsin ondan sonra herkes eteğindeki taşı döker. Şimdiki tartışmalar ilaç olmaz. Bekleyip görelim.       

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yildizhaber.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.