Kalecinin atılan penaltı karşısında ters köşe olduğu gibi topun geldiği yönü bir türlü anlayamamışız ya da gece uyurken tersimize yatmışız deriz, sağımız, solumuz ağrır. Topun yönü bir türlü kestirilemez. Kalecinin işi hakikaten zordur. Penaltıyı atan bir anlık dalgınlıkla beraber topu bazen kalecinin üstüne, bazen de dışarı atar. Çoğunlukla hep ters köşeye gider. Ya da gece yattığımızda, yattığımız yerin tersine sabahleyin yataktan kalkarız. Bir türlü istediğimiz gibi köşemize uzanamayız. Aslında hikâye; bu ülkenin, bu milletin yaklaşık 200 yıldır ters köşe yapılarak hep gol yemesi sağlanmıştır. Birkaç gün önce her zaman okuduğum bir yazarın, yazısında geçen niye ters köşe olduğumuza dair yazdıklarıydı. Gerçi ben zaten uzun zamandır niye ters köşe olduğumuzu ve bizi niye ters köşeye yatırdıklarını az buçuk çakozlamıştım. Okuduğum dönemde, bitirdikten sonra, hayatın içinde akıp giderken, çok şeyle karşılaştım. Bizi öyle kaleye geçirmişler ki atılan topların tamamı, hep ters köşe yapmış bizi. Bir türlü topa dokunamamışız. Ben de ters köşe ola ola bir gün topun olduğu yöne atladım ve topu tuttum. O gün bana bir aydınlanma geldi. Ya da doğudan gelen ışıkla gözüm gönlüm açıldı. İşin latifesi bir yana, bize yıllarca adamlar gol atıp durmuş. Uzun yıllar boyunca araştırdık, inceledik, okuduk, bol bol tartıştık ve niye ters köşe olduğumuzu yavaş yavaş anladık. Bu iş tepeden tırnağa değişmeli ya da tırnaktan tepeye kadar budanarak işin aslı herkese öğretilmeli. Hani meşhur bir kelime vardır, emperyalizm. Ben bunu yekpare bir kelime zannederdim zamanında. Basitti, emperyalizm sömürü ile ilgili bir kelimeydi. Sadece bir kelime gibi görünen bu söz aslında içerdiği ile beraber korkunç bir yapının felsefesini oluşturuyormuş. Kolonyanist, sömürgecilik, ırkçılık, sekülerizm gibi çok sayıda kelime aslında emperyalizmin içeriğini oluşturuyormuş. Biz tek taraflı baktığımız için emperyalizmin sade bir kelime zannediyorduk. Onun felsefesini, formülünü, uyguladıklarını, uygulama sahalarını öğrendikçe niye ters köşeye yattığımız aslında ortaya çıkmaktadır. Bu benim görüşüm. Başkası başka söyler, başka şey anlatır. Bütün oyun bu kelimenin etrafında dönmektedir. Bizim elimize tutuşturmuşlar birer modernlik, akşama kadar oynayıp duruyoruz. Her şeyin baştan aşağı değişmesi lazım… Nasıl bir oyun oynandı, bu millet bunu bilmeli ve bir daha ters köşe olmamalıdır. Gerisi yazacağım kitapta…