Neredeyse 19 aydır bütün televizyon kanalları, gazeteler, siteler, sosyal ağlar, koronadan hayatını kaybedenleri anbean vatandaşa dikte etmekten başka bir şey yapmıyorlar. Test sayısı, hasta sayısı, vaka sayısı diye diye az buçuk aklı olan vatandaşın da beyni iyice yandı. İşin başındaki kişi olan Sağlık Bakanı, her ne hikmetse ağzını her açtığında virüs de virüs, aşı da aşı diyerek insanları germekten başka hiçbir şey yapmıyor. Ben salgın başladığı ileri sürülen tarihten itibaren sağlık bakanının bir dediğine bile inanmadım ve inanılacak bir durumda olmadığına kaniyim. Küreselci çetenin Türkiye’de ki en yetkili adamı herhalde bakan… Sabah kalkıyor, virüs yayıldı diyor, akşam yatarken aynı nakarat bakanın ağzında dönüp duruyor. Son günlerde ise vatandaşı aşı delisi yapmak için olağanca gücü ile insanları ikna etmeye çalışıyor. Önce bir doz yeter dedi, sonra iki doz lazım dedi bu da olmayınca 3. doz olsun diye ne kadar sanatçı, oyuncu varsa onları da işin içine katarak, aşı olanları tekrar tekrar aşı olmaya, aşı olmak istemeyenleri de ikna yöntemiyle aşı oldurmaya çalışıyor. Yatıp kalkıp bunu düşünüyor herhalde. Aşı olanlarla ilgili, hiçbir sonucu açıklamıyor, yan etkilerden bahsetmiyor. Aşı olup da, virüse yakalanan ve ölenlerle ilgili tek kelime etmeden topu yuvarlayıp duruyor. Yaklaşık 300 milyon doz aşı alınılacağını ifade eden bakan, bunların fiyatını bile söylemiyor. Bildiğimiz kadarıyla bir doz aşı 10-12 euro arasında. Hesaplarsak ne eder? Tahmini olarak 3.5 Milyar lira. (3.5 katrilyon) Müthiş para. Dünya genelinde 4 milyar dozun üzerinde aşı satılmış. Geride 6 milyar doz aşı daha var satılacak. Bunu her yıl yapmayı düşünüyorlar. Kazanılacak parayı hesap etmek çok zor. Türkiye’de bu aşılardan çok para kazanan kişiler elbette var. Benim tahminim bakan bu işten belli bir para da kazanıyor. İşin salgın tarafı, hayatını kaybedenler tarafı, tamamıyla bu işin numarası. 2010 yılında üretilen Domuz Gribi ve Kuş Gribi aşıları salgın yalanıyla satılamayan aşılar. Başka bir şey değil. Elde kalınca küreselci çete, yeni dünya düzeni denilen planın içine bunu da ekleyerek, elden çıkarmaya çalışıyor. Bakanın tek derdi aslında bu. Hükümet zaten teslim olmuş durumda gibi, vatandaştan bihaber salgının faturası vatandaşlara çıkartılmış vaziyette. 2023 seçimlerini 4 gözle bekleyen salgın mağdurları, sağlık bakanının sabah akşam ağlamasını bir türlü anlayamıyorlar. Onun için diyorum ki; bakanımızı üzmeyelim, koşa koşa aşı olalım.