Seçilmişler ve atanmışlar için en vazgeçilmez şeylerden biri de sabah akşam eleştiriye maruz kalmalarıdır. Bundan kaçmak söz konusu değildir. Olamazda. Birisi bu iki yol ile bir yere gelirse eleştiri hızarının ağzına her daim hazır olacaktır. Özellikle seçilmiş olanların her yaptığı iş, faaliyet, etkinlik, çalışma, ettiği söz, yaptığı açıklama aklınıza ne gelirse gelsin, eleştiri oklarına maruz kalacağını ve buna karşı tam siper yapmayı bilecek ve yapılacak eleştirilere de, hiç ağız burun bükmeden cevap verecek veya doğrusu neyse onu açıklayacak. Bu işin bir tarafı. Vatandaş her an, her konuda eleştiri yapar, söz eder, sizi zor durumda bırakacak şey söyler ve topu sizin üzerinize atar ve kenara çekilir. Sizde çıkar, atılan bu topu geri atarak, kendinizi savunur veya ayağınızda bir kaç defa sektirip, hukuk alanına doğru yollar ya da sert bir şut ile eleştiri yapanın üstüne vur abalıya yaparsınız. Bu ülkede veya başka bir ülkede hiç fark etmez. Olacağı budur. Bir yere gelindi mi, bana eleştiri yapmayın, demek hakkınız çok azdır. Vatandaş kendi arasında atar tutar, bağırır çağırır, sonra kol kola eve gider. Buna bakıp ta bir seçilmiş veya atanmış, eleştiriye kızacak, üzülecek, kafasını kuma gömüp, hadi oradan, demeyecek. Varsa bir bildiği bunu kamuoyu önünde de açıklayacak ve eleştiriye doğru cevap vererek ikna etmeye çalışacak. Bu arada seçilmiş veya atanmış kişiye yapılacak olan, elle tutulur, somut, sayısal olarak tutarlı, herkese açık olan bilgi ve belgeler, hakaret vasfı olmayan, küfür içermeyen, her türlü eleştiri ve buna bağlı sözler ile eleştiri yapılınca da, yapana niye yaptın demek, surat asmak ve de karşı sert cevaplar vermenin kimseye getirisi olmaz. Kahvehane ağzı ile de vatandaş eleştiri yapabilir. Bizim için sıradan olan bu eleştiriler, seçilmişlerin nazar boncuğu gibi olur. Hangi görüşten olursa olsun, seçilmiş kişi açık, dürüst, doğru, hakaret olmayan eleştiriye açık olmalı ve eleştiri yapanı bir düşman, hain, gereksiz, boş laf eden demeden, aşağılamayan bir dil ile adil bir şekilde karşı cevap ile ikna etmeye çalışmalı veya tutarlı bilgiler ile eleştiriyi sona erdirmelidir. Ortalık yansın, benden başkasına tufan olsun, hiçbir bilgi ve belgeye dayanmayan, seçilmişe kızgın, gıcık, işimi yapmadı, diye düşmanlık yaparak eleştiri yapmanın da bir mantığı olmaz. İşte “o şöyle dedi, bu şöyle dedi”, gibi hiçbir mesnedi olmayan eleştirinin bir yere vardığı da görülemez. Veryansın etmek, eleştirinin çok uzağında olan anlayıştır.