“Salgın var” diye delirmişti bazı bilim kurulu üyeleri ve sağlık alanında Prof. Dr. olmuşlar. Unutan varsa bilemem. Ancak arşivimdeki belgeler böyle demiyor. 3 sene boyunca bir aşağılık adamın ve onu bu şekilde konuşturanların bütün yalanlarına “he” diyen bu kişiler salgın yalanı biraz savsaklayınca dut yemiş bülbüle dönmüşlerdi. Şöyle böyle dokuz on ay sesi soluğu kesilen bu küresel yapının uşakları yavaş yavaş ortaya çıkıp “vık vık” etmeye başladı. Biri bir yerde Prof. Dr. yasak savma kabilinden vatandaşı birkaç hafta önce ikaz etmiş ve “Bu varyant tehlikeli değil, siz yine de grip belirtileri görürseniz doktora gidin aşı olun” demişti. Bu işin başında sabah akşam insanları korkutmaktan başka iş yapmayan şeytan (soy ismi buna çok yakın olduğu için böyle yazdım, tanırsınız onu siz) isimli kişinden ise epeydir ses seda çıkmıyor. O görevini en iyi şekilde yaptı ve köşesinden etrafı takip ediyor.
Tabii havalar tam soğumadan elde kalan ve salgına karşı çıkanları da bertaraf etmek için aşı yalanı yeniden sahaya sürülüyor. Vakalar varmış lakin koşarak hastaneye gitmenin gereği yok diyorlar. Bu şeytani yapının içinde ülkemizdeki sağlık bilim kurulu üyesi olan Prof. Dr. “salgın var” diyerek yangına körükle giden hocamız, hafta sonu bir açıklama yaparak vakalara rağmen korkulacak bir şey olmadığını, virüsün artık ölümcül olmadığını, sadece gri belirtileri gösterdiğini ifade ederek yüreklere su serpmeye çalışmış. Yiyen olur bunu. “Hey gidi arşivler hey” ne demiş bu hocamız şimdi ne diyor!
“Allah bunları ıslah etsin” diyeceğim de bunların ıslah olacak bir hali yok. “Salgın var” diye emir gelse, inanın anında yüz seksen derece dönerler ve korku salmak için görev başı yaparlar. Yalan dolan ve hikayeleri ile sesleri kesilir bir gün, diyerek toz olmalarını bekliyorum.