Salı günü Ertan’la beraber Piraziz’e gitmek için meydanda buluşmak için yanına gittiğimde bir kişi daha vardı. Bu kişi ağzından gözüne kadar çektiği maske ile otuyordu. Yola çıkmak için sahile doğru yürürken, ben bu arkadaşa, “maske işleri bitti haberin yok mu, çıkar şunu” diyerek takıldım. Bu arkadaş muhalif, hükümeti her gün dayak kötek eleştirir, kendisi okumuş yazmış birisi ve ikinci fakülteyi de bitirdi. Ben böyle deyince o da, “Dünya Sağlık Örgütü(WHO yazılır) maskeyi takın diyor, niye çıkartayım ki, salgın sona ermedi daha” dedi. Anlamadım DSÖ’mü, küresel çetenin ekibi mi, onlara mı inanıyorsun” der demez bana, “sen ne biliyorsun, DSÖ bu işin uzmanı, elbette onlar ne derse o dur” diyerek karşı cevap verdi. Ben, “sen nasıl bir muhalifsin, hükümet maske der demez, siz muhalifler hep birlikte bu emre uydunuz, DSÖ ne iş ki” dedim. O biraz höpüredi pöpüredi, o devam ederken biz yolumuza gittik.
Otorite ve her türlü baskıya, hukuksuzluğa, adaletsizliğe, haksızlığa karşı olduğunu ifade edenler, bu hükümete muhalif olanların tamamı, DSÖ’nün talimatları ile ülkeleri totaliter bir hayatın içine tıkmak isteyen bu çetenin dediklerini harfiyen yerine getirmek için koşturmaktan bir hal oldular. Biz bu işe baştan karşı olduğumuz içinde DSÖ veya ona benzer bir yapının dediklerine, talimatlarına, sağlık bakanlığının söyledikleri şeylere zerre kadar inanmadı ve buna karşı da elinden geleni yaptı. Salgın yeni dünya düzeni denen oyunun numarası olarak ortaya atılmış ve ülkeler, hükümetler zapturapt altına alınarak oyun sahnelenmiştir. Başka bir şeyde değildir. WHO yani DSÖ kendini bir dünya hükümeti yerine koymak için yeni bir plan ile yakında ülkeleri kendine bağlayacak bir işin peşinde.
BM, AB, NATO, DSÖ, UNICEF bunlar gibi çok sayıda örgüt ve onlara bağlı küçük birimleri küresel çetenin birer aracıdır. Hepsi aynı yere hizmet ediyor. Emperyalist şeytanın emir kulları bunlar. Benim için hiçbir manası olmayan, paranın ve gücün temsilcisi bu yapıların söyledikleri, açıkladıkları, ileri sürdükleri her şey yalandan dolandan ibaret. İnanmak için bir sebep yok bunların söylediklerine. Hele de bilim, sağlık, insanlık adına ne söylerse söylesinler hikayeden öteye değildir.