Erhan GÜNDOĞAR
Köşe Yazarı
Erhan GÜNDOĞAR
 

Yapay zekanın; zeka kırıntıları

Kuyumuzu kazmak için elinden geleni yapan ve bunu yaparken de insanlara sevdire sevdire kabul ettirmeye çalışan bir yapının en son numarası hepimizin bildiği(hepimiz derken dünya ile ilgili az buçuk bilgi sahibi olanlar, yoksa çölün ortasında, kervan geçmez kuş uçmaz dağlarda hayatta olanlar için bunlar çokta önem arz etmez) yapay zeka tabanlı işler. Bir anlatılıyor ki; sanırsınız her şeyin çözümü bulundu ve ölüm denen hakikat sona erdi gibi bir hava pompalanıyor. Bir süre önce bu yapay zeka tabanlı bir robotun yazdığı bir köşe yazısının ne kadar çok önemli olduğunu öven bir yazarın yazısındaki bu garabeti okuyunca yapay zekanın o kadar da abartılacak bir şey olmadığını bir kez daha müşahede ettim. Bu köşe yazısını okudum ve inanın bir tek kelimesini anlamadım.  Neymiş daha önce yazılan onca yazıdan ve kitaptan yükleme yapılan bu yapay zekanın yazdığı köşe yazısı, tam anlamı ile boş kaval gibi ses çıkarttır gibi kavara çalmaktan başka bir şey yazmamıştı. Okumak için boşuna zaman harcadım. Bunların yaptığı, resim, haber, çizimler ve diğer işleri de gördüğüm için yapay zekanın zeka kırıntısı bile taşımadığını söylemekten çekinmem. Teknoloji, gelişim, robotlar, çoğu işte kullanılan robotik sistemler işlerin sadece bir yanı. Öyle abartılacak, yere göğe koyulacak bir durum yok. Hatta bir ara bunların yaptığı bir şarkıda vardı, şimdi toz duman olarak tarihe karıştı. Onunda yeri ve işe faydalı olacağı anlar var. Bunun dışında hayatı ne kontrol edebilir, ne de yeni bir hayat kurabilir. Kendini dünyanın efendisi sanan çakalların başının altından çıkan şeyler bunlar. Bilim diyerek de, bir sunuluyor ki, sanki kaymaklı kadayıf. Yemeyen ölür, ölmek istemiyorsanız bir kez tadın ve hayatınızı yaşayın diyerek göz boyamak için her şeyi sahaya sürüyorlar. Hayatı kolaylaştırmak, insanlara hizmet etmek, sağlık alanında ve diğer insan hayatı için gerekli olan gelişime bir yere kadar olur. Bundan ötesi “laf ola beri gele” diyerek hayatın dışında kalmalı. Yeni dünya düzeni, yeni bir hayat, diyenlerin ipine sarılanların akıbetini bilmiyoruz ne olacak? 
Ekleme Tarihi: 07 Şubat 2023 - Salı
Erhan GÜNDOĞAR

Yapay zekanın; zeka kırıntıları

Kuyumuzu kazmak için elinden geleni yapan ve bunu yaparken de insanlara sevdire sevdire kabul ettirmeye çalışan bir yapının en son numarası hepimizin bildiği(hepimiz derken dünya ile ilgili az buçuk bilgi sahibi olanlar, yoksa çölün ortasında, kervan geçmez kuş uçmaz dağlarda hayatta olanlar için bunlar çokta önem arz etmez) yapay zeka tabanlı işler. Bir anlatılıyor ki; sanırsınız her şeyin çözümü bulundu ve ölüm denen hakikat sona erdi gibi bir hava pompalanıyor. Bir süre önce bu yapay zeka tabanlı bir robotun yazdığı bir köşe yazısının ne kadar çok önemli olduğunu öven bir yazarın yazısındaki bu garabeti okuyunca yapay zekanın o kadar da abartılacak bir şey olmadığını bir kez daha müşahede ettim. Bu köşe yazısını okudum ve inanın bir tek kelimesini anlamadım.  Neymiş daha önce yazılan onca yazıdan ve kitaptan yükleme yapılan bu yapay zekanın yazdığı köşe yazısı, tam anlamı ile boş kaval gibi ses çıkarttır gibi kavara çalmaktan başka bir şey yazmamıştı. Okumak için boşuna zaman harcadım. Bunların yaptığı, resim, haber, çizimler ve diğer işleri de gördüğüm için yapay zekanın zeka kırıntısı bile taşımadığını söylemekten çekinmem. Teknoloji, gelişim, robotlar, çoğu işte kullanılan robotik sistemler işlerin sadece bir yanı. Öyle abartılacak, yere göğe koyulacak bir durum yok. Hatta bir ara bunların yaptığı bir şarkıda vardı, şimdi toz duman olarak tarihe karıştı. Onunda yeri ve işe faydalı olacağı anlar var. Bunun dışında hayatı ne kontrol edebilir, ne de yeni bir hayat kurabilir.

Kendini dünyanın efendisi sanan çakalların başının altından çıkan şeyler bunlar. Bilim diyerek de, bir sunuluyor ki, sanki kaymaklı kadayıf. Yemeyen ölür, ölmek istemiyorsanız bir kez tadın ve hayatınızı yaşayın diyerek göz boyamak için her şeyi sahaya sürüyorlar. Hayatı kolaylaştırmak, insanlara hizmet etmek, sağlık alanında ve diğer insan hayatı için gerekli olan gelişime bir yere kadar olur. Bundan ötesi “laf ola beri gele” diyerek hayatın dışında kalmalı. Yeni dünya düzeni, yeni bir hayat, diyenlerin ipine sarılanların akıbetini bilmiyoruz ne olacak? 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yildizhaber.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.