Erhan GÜNDOĞAR
Köşe Yazarı
Erhan GÜNDOĞAR
 

YAYLA YOLLARI TAŞLI

Yazın ufak ufak kendini hissettirmeye başladığı bugünlerde insan yaylaya veya denize koşmak için kaçış yolları arıyor. Kimi denizi kimi yaylaya gitmek için havanın iyice ortalığı yakmasını beklerken, dört çarpı dört arabası ile ilçenin içinde gezen ve afili bir şekilde insanların görmesini isteyen epeyce bir kesim var. Daha dün sabah yani pazartesi günü gazeteye gelirken böyle heyula gibi olan bir iki aracın caddelerde gezdiğini görünce(sadece bu güzel havalarda değil, her an her yerde karşınıza çıkarlar) yine bunu yazayım dedim. Yanlış anlaşılmasın, kimsenin malında, pulunda, arabasında, parasında gözümüz olmadı bu güne kadar. Olması içinde bir sebep yok zaten. Ancak sonradan görme, dinden dönme denen bir şekilde, eline üç beş kuruş geçen bazıları ille de bu zenginliğini bize göstermek için yayla canik dağ taş gezmek için alınan bu araçlar ile ilçenin içinde gezmeyi gelenek haline getirmiş gibi. Hepsi değil, birkaç kişi. Tanımak veya tanımamak önemli değil. Tam da yayla havası, madem yaylaya git ve dağın taşın içinde bu arazi arabanla gez toz, kimsenin bir şey diyeceği de olmaz. Araba azmanı bir şey bunlar. En ufağının yerden yüksekliği 2 metre civarında. Tekerleği insan boyunda olunca şehir içinde sağdan soldan geçerken insan ister istemez kaçacak yer arıyor. Bu topraklarda daha çok uzak değil, 15-20 sene öncesine kadar, malı mülkü olan insanlar gösteriş yapmak nedir bilmez ve mütevazı bir hayat içinde yuvarlanıp giderdi. Şimdi ise; oooohoooo, diş fırçası alan bazıları bile artık bunu her yerde sergilemek ve insanın gözüne sokmak için bir yarış içinde. Elbette çok şey değişti. Buna bir şey demesek te, malın mülkün insan gözüne sokulmasının bir anlamı yok. Tamam her şeyin var, yayla canik, deniz, kar kış işte aklınıza ne gelirse artık hayat size güzel diyerek bir gösteriş yapmanın hiçbir hoş yanı yok. Daha önce de yazmıştım. Sabah gördüğüm bu araçtan daha haşmetlisini de görmüş ve sadece marketten ekmek almak için market önüne çekildiğini gözlerim ile takip etmiştim. Eğer insanlar bunun için nefes alıp veriyorsa, bizler boşuna yaşıyoruz desem hatırım kalmaz.            
Ekleme Tarihi: 04 Temmuz 2023 - Salı
Erhan GÜNDOĞAR

YAYLA YOLLARI TAŞLI

Yazın ufak ufak kendini hissettirmeye başladığı bugünlerde insan yaylaya veya denize koşmak için kaçış yolları arıyor. Kimi denizi kimi yaylaya gitmek için havanın iyice ortalığı yakmasını beklerken, dört çarpı dört arabası ile ilçenin içinde gezen ve afili bir şekilde insanların görmesini isteyen epeyce bir kesim var.

Daha dün sabah yani pazartesi günü gazeteye gelirken böyle heyula gibi olan bir iki aracın caddelerde gezdiğini görünce(sadece bu güzel havalarda değil, her an her yerde karşınıza çıkarlar) yine bunu yazayım dedim. Yanlış anlaşılmasın, kimsenin malında, pulunda, arabasında, parasında gözümüz olmadı bu güne kadar. Olması içinde bir sebep yok zaten. Ancak sonradan görme, dinden dönme denen bir şekilde, eline üç beş kuruş geçen bazıları ille de bu zenginliğini bize göstermek için yayla canik dağ taş gezmek için alınan bu araçlar ile ilçenin içinde gezmeyi gelenek haline getirmiş gibi. Hepsi değil, birkaç kişi. Tanımak veya tanımamak önemli değil. Tam da yayla havası, madem yaylaya git ve dağın taşın içinde bu arazi arabanla gez toz, kimsenin bir şey diyeceği de olmaz. Araba azmanı bir şey bunlar. En ufağının yerden yüksekliği 2 metre civarında. Tekerleği insan boyunda olunca şehir içinde sağdan soldan geçerken insan ister istemez kaçacak yer arıyor. Bu topraklarda daha çok uzak değil, 15-20 sene öncesine kadar, malı mülkü olan insanlar gösteriş yapmak nedir bilmez ve mütevazı bir hayat içinde yuvarlanıp giderdi.

Şimdi ise; oooohoooo, diş fırçası alan bazıları bile artık bunu her yerde sergilemek ve insanın gözüne sokmak için bir yarış içinde. Elbette çok şey değişti. Buna bir şey demesek te, malın mülkün insan gözüne sokulmasının bir anlamı yok. Tamam her şeyin var, yayla canik, deniz, kar kış işte aklınıza ne gelirse artık hayat size güzel diyerek bir gösteriş yapmanın hiçbir hoş yanı yok. Daha önce de yazmıştım. Sabah gördüğüm bu araçtan daha haşmetlisini de görmüş ve sadece marketten ekmek almak için market önüne çekildiğini gözlerim ile takip etmiştim. Eğer insanlar bunun için nefes alıp veriyorsa, bizler boşuna yaşıyoruz desem hatırım kalmaz.            

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yildizhaber.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.