Erhan GÜNDOĞAR
Köşe Yazarı
Erhan GÜNDOĞAR
 

ZATIALİNİZ ROBOT MU ACABA?

Kısa bir süre önce ekranlara sanki uçarak geldi. Birkaç defa da bende internet üzerinde kendi programında ve başkalarının karşısında laf ederken rast gelince, kimi hizmet ettiğini veya ne yapmaya çalıştığını anlamaya çalıştım. Hani; “Türk’ün aklı ya kaçarken, ya da çay içerken gelir” lafı gibi dün sabah çay içerken aklıma bunun kime benzediği şıp diye geldi. Şu pandemi yalanı ortalığı fındık kavurur gibi kavururken, elinde notları suratında tek bir mimik olmadan aynı ses tonu ile( o zaman yazmıştım bir robot gibi konuştuğunu ve sağa sola baktığını) şu kadar vaka var, şu kadar hasta var, diyerek korku tellağı yaparken, yapmacık bir hale bürünen koca kafa sağlık bakanının yeni modeli gibi olduğunu anladım. Bu adam veya şahıs, tek bir surat şekli değişikliği yapmadan, gözünü kırpmadan aynı seviye ses tonu, dik duruş, eğilip bükülmeden, sağa sola dönmeden, karşısındaki kişiye üstenci bir bakış ile ders verir gibi, hatta bir canlı yayında, “konuşurken gözüme bak, yoksa buradan giderim” diyerek birde emir verince, “hahh tamam, dedim bu da yeni bir proje, tam da siyonistnazilerin iyice köşeye sıkıştığı anda ortaya çıkarak, ülkemizde gündemi yeni bir yola sokarak katliamı unutturmak için sahaya sürülmüş bir robot yenisi” dedim içimden.  Aynı sağlık bakanı olan zatımuhterem gibi hep aynı şeyler aynı tarz konuşma ve bilgi sunma hali. Bir arada vardı hatırlarsanız filizof Atakan adlı çocuk ile gündem olmadık bir yere gitmiş ve bu çocukta görevini yapar yapmaz ortalıktan kaybolmuştu. Bu aklı evvel, her şeyi bilirim sevdalısı zat, din ile ilgili kendisinin olduğunu ifade ettiğini mevzularda, daha önce yüzlerce defa söylenmiş, bunların yanlış olduğunu ileri sürdüğü, bütün dini kaynakların yalan(onun dediği sadece İslami söylemler, diğer dinler ve ateizm yok bu söyledikleri arasında) yazdığını, Kur’an hadis, sünnet, savaşlar, peygamberin hayatı, o zamanki diğer kavimlerin tarihleri gibi çok sayıda bilgi, belge, olay, karşı görüştekilerin bıraktığı kaynaklar tamamıyla uydurma olduğu içinde bunlara inanmanın doğru olmadığını söylediği seküler bir bakış ile anlattığı hikayelerden meydana geliyor. Sallama çay gibi dem tutması zor olan bir hikayesi var. Bunların ülkemizdeki en önemli isimlerinden birisinin kitabını almış ve az buçuk okumuştum. Cemil Sena’nın bu kitabından aldığı bilgileri bir robot gibi tekrar sahaya sürmesi, bir şeyin örtbas edilmesinden başka şey değil gibi görünüyor.      
Ekleme Tarihi: 12 Temmuz 2024 - Cuma
Erhan GÜNDOĞAR

ZATIALİNİZ ROBOT MU ACABA?

Kısa bir süre önce ekranlara sanki uçarak geldi. Birkaç defa da bende internet üzerinde kendi programında ve başkalarının karşısında laf ederken rast gelince, kimi hizmet ettiğini veya ne yapmaya çalıştığını anlamaya çalıştım. Hani; “Türk’ün aklı ya kaçarken, ya da çay içerken gelir” lafı gibi dün sabah çay içerken aklıma bunun kime benzediği şıp diye geldi. Şu pandemi yalanı ortalığı fındık kavurur gibi kavururken, elinde notları suratında tek bir mimik olmadan aynı ses tonu ile( o zaman yazmıştım bir robot gibi konuştuğunu ve sağa sola baktığını) şu kadar vaka var, şu kadar hasta var, diyerek korku tellağı yaparken, yapmacık bir hale bürünen koca kafa sağlık bakanının yeni modeli gibi olduğunu anladım. Bu adam veya şahıs, tek bir surat şekli değişikliği yapmadan, gözünü kırpmadan aynı seviye ses tonu, dik duruş, eğilip bükülmeden, sağa sola dönmeden, karşısındaki kişiye üstenci bir bakış ile ders verir gibi, hatta bir canlı yayında, “konuşurken gözüme bak, yoksa buradan giderim” diyerek birde emir verince, “hahh tamam, dedim bu da yeni bir proje, tam da siyonistnazilerin iyice köşeye sıkıştığı anda ortaya çıkarak, ülkemizde gündemi yeni bir yola sokarak katliamı unutturmak için sahaya sürülmüş bir robot yenisi” dedim içimden.  Aynı sağlık bakanı olan zatımuhterem gibi hep aynı şeyler aynı tarz konuşma ve bilgi sunma hali. Bir arada vardı hatırlarsanız filizof Atakan adlı çocuk ile gündem olmadık bir yere gitmiş ve bu çocukta görevini yapar yapmaz ortalıktan kaybolmuştu.

Bu aklı evvel, her şeyi bilirim sevdalısı zat, din ile ilgili kendisinin olduğunu ifade ettiğini mevzularda, daha önce yüzlerce defa söylenmiş, bunların yanlış olduğunu ileri sürdüğü, bütün dini kaynakların yalan(onun dediği sadece İslami söylemler, diğer dinler ve ateizm yok bu söyledikleri arasında) yazdığını, Kur’an hadis, sünnet, savaşlar, peygamberin hayatı, o zamanki diğer kavimlerin tarihleri gibi çok sayıda bilgi, belge, olay, karşı görüştekilerin bıraktığı kaynaklar tamamıyla uydurma olduğu içinde bunlara inanmanın doğru olmadığını söylediği seküler bir bakış ile anlattığı hikayelerden meydana geliyor. Sallama çay gibi dem tutması zor olan bir hikayesi var. Bunların ülkemizdeki en önemli isimlerinden birisinin kitabını almış ve az buçuk okumuştum. Cemil Sena’nın bu kitabından aldığı bilgileri bir robot gibi tekrar sahaya sürmesi, bir şeyin örtbas edilmesinden başka şey değil gibi görünüyor.      

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yildizhaber.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.