Yağmur sonrası su birikintileriyle ve çamurlarla oynamak istiyorum. Ta ki annem halimi görüp çılgına dönünceye kadar.
Canım acıdığı zaman oyuncak ve çikolata ile kandırılmak istiyorum. Top oynarken susadığımda sokaktaki teyzenin kapısına vurup ondan bir bardak ayran alıp doyasıya içmek istiyorum. Hayata ve kimseye karşı sorumluluğum olmasın isteklerimi biraz ağlayıp zırladıktan sonra elde etmeyi özledim.
Arkadaşlarımla oynarken küsüp iki dakika sonra hiçbir şey olmamış gibi tekrar oyuna devam etmek istiyorum.
Yine sevinçle okula gitmek istiyorum. Okula giderken yoldan geçen insanların saçlarımı okşamalarını istiyorum. Kimin oğlusun diye sorduklarında kaşlarımı çatarak babamın oğluyum demek istiyorum.
Mutlu bir çocukluğum vardı benim. Kendimden küçük kardeşlerimi bir polis koruması gibi korurdum. İhsaniye Mahallesi eski bir evde geçti çocukluğum. Sokakta gece yarılarına kadar saklambaç oynadık. Sinemaya kaçardık. Eve geldiğimde kendimi uykunun kollarına bırakırdım. Gelecekle ilgili kaygılarım yoktu.
Çocukluk aşkımda vardı. Köpek kovalardık beraber. Bazen de top oynardık. Hastalanıp okula gitmediğim zamanlarda merak edip ziyaret etmesini isterdim.
Artık hayatımda neyi kovalarsam kovalayayım bana o günlerdeki bir köpeği kovalamanın heyecanını vermeyeceğini biliyorum.
Artık bu dünyada kötü insanların olduğunu biliyorum. Güçlü olmazsam ve zırhlarıma sarınmazsam bana zarar vereceklerini biliyorum. Yaramazlık yapmasam bile insanların benim canımı acıtacaklarını ve bu can acılarımın annemin üflemesiyle geçmeyeceğini biliyorum.