Geçtiğimiz haftalarda Kırıkkale de yaşayan bir çocuk annesi Emine Bulut, eski eşi tarafından kızının gözü önünde defalarca bıçaklanarak öldürülmesi hepimizi ülke olarak derinden üzdü. Kameralara yansıyan görüntülerde Emine Bulut'u bıçaklanmasının hemen ardından sarf ettiği ‘ölmek istemiyorum’ feryadı ve 10 yaşındaki kızının da ‘Anne ne olursun ölme’ yakarışı hepimizi yasa boğdu.
Ülkemizde her geçen gün bu cinayetlerin artmasının nedeni; caydırıcı cezaların olmaması.
İşlenen cinayetlerle gazetecilerin sorduğu 'Pişman mısınız?' sorusu soruluyor.
Bence sorulmayacak bir soru. Cinayetin pişmanlığı olmaz. Çünkü giden geri gelmiyor. Bir insanın canına kıyan, birine bu sorulmaz. Bunlar hep bir başka cinayetin önünü açıyor. Her geçen gün ülkemizde kadın cinayetleri sürekli artıyor.
Caydırıcı yasalar çıkmalı. Katiller alacakları cezaların yüksek olduğunu bilsinler. Caydırıcı yasalar çıkmazsa kadınlar öldürülmeye devam edecek.
Diğer taraftan eğitim çok önemli. Kadın kimsenin malı değil. Ama ne yazık ki farklı bahanelerin arkasına sığınıp rahat bir şekilde kadınlar öldürülüyor.
Ülkemizde yasalar yeterli olmadığı için her geçen gün bu acılar katlanarak artıyor.
Hiç kimse kadına karşı şiddetle ilgili çaba göstermiyor. Bu konuda iktidarı muhalefeti tek vücut olmalı.
Sadece olduğu anda olayı yaşayan ailenin acılarını paylaşıyorlar. Bu acıların ve sıkıntılar son bulmalı.
Sadece yasaların artırılması ya da idamın gelmesiyle bir çözüme kavuşmaz. Çünkü bu olay tek boyutlu bir olay değil. Çok boyutlu bir olay, çözüme ulaşabilmesi için geniş çaplı bir şuranın oluşması gerekiyor. Bu da hemen olacak bir şey değil. Uzun vadede olacak bir şey.
Artık iktidar ve muhalefet olarak ne yapılacaksa yapılsın…
Kadınlar öldürülmesin.