Sevgi doyumsuz bir duygu. Soluk almamızın en büyük besin kaynağı. Biz o sevgiyi içimize kapattıkça inanın bana sevgiden nasibini almayan kötülerin yaptıkları yanına kar kalacaktır. Öyle de oluyor. Sevginin harcandıkça bitecek bir kavram olduğunu mu düşünüyoruz acaba? Bu dünyanın en büyük kaynağıdır sevgi ve harcadıkça çoğalan belki de tek kaynaktır. Başkalarına, başka varlıklara verdikçe katlana katlana artar. Ve beraberinde güzellikler getirir.
Ben birçok insanın ön yargıları yüzünden sevgiyi içlerine hapsettiklerini düşünüyorum. Sokakta denk geldiğiniz tanımadığımız bir kişiye ‘merhaba’ demek aslında insanlığa duyduğunuz sevginin güzel bir parçasıdır. Ama biz bir merhabayı sakınıyoruz. Niye? Çünkü o önyargılarımız var, burnu büyüklüğümüz var, egomuz var… İşte bunlar ağızdan çıkacak olan o merhabanın önünde koca birer engel. Eğer siz o sokakta merhabayı demiş olsaydınız, karşınızdaki insanın içindeki kapalı kapılar ardına saklanan sevgi kaynağını belki de harekete geçirecektiniz. ‘Evet, ben de bir başkasına gülümseyebilirim, günaydın, merhaba diyebilirim’ diye düşünecekti. Belki de işine motive olup gidecekti ve o gün ruh halinin güzelliğiyle başarılı işler yapacaktı. İnanın bana abartmıyorum. Her şey ufak bir sevgi tohumuyla başlar. İşinizde başarılıysanız yaptığınız işi sevdiğiniz için başarılısınızdır. İşinizdeki bu başarının devamlılığını sürekli beslendiğiniz sevgi kaynağı ile elde edersiniz. İşte bu kaynağı ne kendinizin ne de başkasının tüketmesine izin vermeyin. Sevgi bir inançtır. Unutmayın sevgiden beslenen her şey eninde sonunda güzel olur.
İşte bu yüzden ‘Dünyayı Sevgi Kurtaracak’ sözü öyle boşa söylenmiş, öyle söylenip de geçilmiş bir söz değildir. Gerçekten her birimiz içimize hapsettiğimiz sevgiyi dışarı yansıtırsak o zaman dünyanın ne kadar güzelliklerle dolu olacağını göreceğiz. Sevgi devamında birçok güzelliği getirir. O yüzden içinizdeki sevgiyi özgür bırakın. Bırakın ki başkalarının sevgisiyle çoğalsın, bu dünyaya güzellikler katsın.