Doğası kendi kendine yeten ve yenileyen bir dünyada yaşıyoruz. Tıpkı insan vücudu gibi… İyileşme formülü kendi bünyesinde… Doğanın mükemmel dengesini her an görebilirsiniz. Ama maalesef doğaya dışarıdan müdahale ettiğimizde dengeleri tamamen bozuyoruz. Aksine doğa ile bütünleşip dengeli yaşamayı öğrenmemiz gerek. Ve işte doğaya tek müdahale eden canlı ise insanlık… Açgözlülüğümüzle ektiğimiz tohumların hasatına çoktan başladık. Doğayı kirlettik! Çevremizi kirlettik!
Öncelikle genelleme yapmayıp, bireyden konuyu ele almak istiyorum. Çünkü “ne yapabilirim”i sorgulamamız açısından, arz/talep dengesi gibi bir nevi formülleriyle Ne kadar çok ihtiyacımız olmayan şeyleri satın alır ve kullanırsak o kadar çok üretilmesine, dolayısıyla çevre kirliliğine neden oluyoruz. Kirletmemek adına aldıklarımızın veya kullandıklarımızın yerine doğal olarak “ne konulabilir”i sorgulayıp uygulamamız gerekiyor.
İnsan doğası olan, geçici mutluluk yaratan, açgözlülüğümüzün ne kadar farkındayız acaba? Ne kadar da dengesiz yaşıyoruz?
Aşırı tüketim (ihtiyacımızın fazlası), fabrikasyon üretiminin oluşmasına neden oluyor.
Acaba hangimiz daha çok kirletiyor? Diyebiliyorum! Çünkü kirletmeyenimiz yok. Sadece azı ve çoğu var.
Son yıllarda dünyamız daha da yaşanamaz hale geldi. Gün geçtikçe çevremizi inanılmaz derecede kirletiyoruz.Ne yazık ki hiçbir kanun bu kirletmeyi durduramıyor.Sadece biz duyarlı insanlar bunu izlemekle yetiniyoruz.
Deniz kenarlarında olsun,yaylada olsun nerde olursa olsun elimize ne geçerse şuursuzca etrafa fırlatıyoruz.Kuruyemiş kabuklarından tutun naylon poşetlere,meyve kabuklarından tutun kimyasal atıklara kadar aklımıza ne geliyor ise her ortamda bunları çevreye saçıyor ve kirlettiğimiz ortamlara sahip çıkmıyoruz.Birde daha kötüsü yolda yürürken yerlere tükürme var ya beni insanlığımdan utandırıyor.
Belediyeler çaresiz kalmakta,temizlik görevlileri ise isyan etmekte ve hatta bazen onlar da vurdumduymaz olabilmekte.Oysa bilinçsizce kirlettiğimiz dünyamızın ileride çocuklarımıza cehennem olacağını şimdiden görüyoruz.
Lütfen düşünelim, 'Neden çevremizi kirletiyoruz ya da kirliliği önlemede neden yetersiz kalıyoruz' Bu sorunun yanıtını bulursak çözümü de bulmuşuz demektir.