22 Aralık Cuma günü çok büyük bir acı yaşamıştık. Sadece ben değil,Küçük ailesi olarak.Annemizi kaybetmiştik.
Sonra ki hafta dede olmamla birlikte kısa da olsa Allah,üzüntümüzü sevince dönüştürdü, hamdolsun.
Allahım! Sen ne büyüksün! Bir hüzne boğuyorsun, sonra da sevincle rahmetini gösteriyorsun.
Dede olduğum haberini sosyal medyadan paylaştım.Erkek mi, kız mı diye soranlar çok oldu.
Kızım Nilsu ile damadım Can’ın Alp isminde erkek çocukları oldu.
Sağlıklı, sevimli bir erkek çocuğu ve babasına çok benziyor. Çocukları olanlar, anne-baba olanlar çok iyi bilirler bunu. Çok güzel bir duygudur bu. Bu böyle ömür boyu devam eder gider…
Bir anneye bir babaya “göz kırparak” büyür çocuk… Bazen de halalara, teyzelere, dayılara ve amcalara… Tabii büyükannelere ve büyük babalar,anneanneler de var.
Çocuk fiziken babaya çekiyorsa, zamanla anneye veya ailenin diğer fertlerine benziyor, onların güzelliklerini taşıyor…
Bu durum, aile bağları ve aile fertlerinin bu şekilde bağlarını güçlendirdikçe, sırtlarını yaslayacakları bir dağ, besleyici, koruyup kollayıcı büyülü bir dağ olup çıkıyor karşımıza bu esrarengiz manzara: Herkesin birbirine kol kanat gerdiği, etrafında kenetlendiği, havasını soluduğu, kendine geldiği bir direniş mekânı ve diriliş imkânına dönüşüyor…
Böyle hem güçlü bir aile çınarı inşa ediliyor hem de bu çınar altında gölgeleyecek yuvalar kuruluyor, dünyalar boy veriyor…
Bir dünyanın kurulması da, korunması da bu güçlü bağlarla ve köklü, esen sert fırtınalara karşı dimdik ayakta duracak dağlarla mümkün oluyor.
Bağlar çözüldüğünde toplum çöküyor. Dağlar çöktüğündeyse, ülke kaosa, yok oluşa sürükleniyor…
Aile, toplumun temeli. Toplum ülkenin. Aile, aile bağları ne kadar güçlü olursa, toplum dağ gibi, hatta sıradağlar gibi bütün zorluklara karşı direnir,
Toplum, “dağ gibi” sağlam kültürel kökler ve değerler üzerine inşa edilirse, varlığını sürdürür ve esen sert rüzgârlara, fırtınalara karşı toplumu korur bu muhkem dağlar. Ülke, işte bu sarsılmaz ve sağlam temeller üzerinden sıradağlar gibi kenetlenerek geleceğe güvenle, emin adımlarla koşmaya başlar…
Dede olmak, nasıl bir duygu yaşayıp göreceğiz. Dede olmak bebeyle bebe olmak demek, derler. Bebeyle en iyi bebe olanlar dedelerdir, derler. Demek ki, torun sahibi olunca, insan, başka bir eşiğini daha aşıyor hayatın ve yaşlandığını anlıyor, yaşlandıkça, bebekliğini yeniden yaşıyor torunuyla birlikte…
Dede olmak nasıl bir duygu yaşayıp göreceğiz…
Allahım yavrumuzu analı babalı büyütsün; ülkesine, insanlığa hizmet edecek güzel kullarından eylesin; istikamet üzere, sağlıklı, huzurlu bir ömür nasip etsin.
Torunumuzun doğumu sebebiyle bizzat telefonla arayan, sosyal medyadan yazarak tebrik eden, sevincimizi paylaşan bütün eş,dost,akrabalarıma teşekkürlerimi sunuyorum.