9 Eylül Pazartesi günü okullarda ders zili çaldı. Zille birlikte tatil süresince okul, öğretmen ve arkadaşlarından uzak kalanlar için hasretlik bitti. Okula yeni başlayanlar için o ilk heyecan, okullu olmanın heyecanı yaşanmış oldu. Okulların açılması, o heyecanı yaşamak güzel, güzel ama hiçbir şey tek yanıyla yaşanmıyor. Eğitim Öğretimimizin, okullarımızın, öğretmenlerimizin, öğrenci ve velilerimizin birçok sorununun var olması da ayrı bir sorun.
İlk zil sesinin annelere, babalara, öğretmenlere ve öğrencilere heyecan vermediğini söyleyemeyiz. Halen ilkokul yıllarımı hatırlıyorum. Ama o atmosferin içinden yıllar geçmesine rağmen kendimi çıkaramadım. Her yeni öğretim yılı zili çaldığında o günlere giderim.
Benim ilkokul müdürüm halen yaşıyor. Allah nice nice ömürler versin. Gökçeali İlkokulu Rahmi hocam… Her öğretim yılı başlangıcı çalan zil sesinin, beni benden alıp ta uzaklara götürür. ‘Orda bir köy var uzakta, o köy bizim köyümüz’ diye başlayan şarkıyı unutmam mümkün mü…?
Bu yılın ilk ders zili dün çaldı. Çocukça bir sevinç duydum. Sokaklar şenlendi. Trafik yoğunlaştı. Okulların önü servis araçlarıyla doldu, taştı. Öğrenciler sıralarına oturdu. Annelerin heyecanı, çocuklarından az değildi. Umut kapıları açıp hazine bulmuşlardı sanki. Kabaran duygularına göğüs kafeslerinin dar geldiğini görmemek mümkün değildi. Tabii işin ticaret boyutunu da unutmamak gerekir. Öğrenciyi giydirmek, çantasını hazırlamak hiç de kolay olmadı. Allah herkese kolaylık versin diyelim… Yeni eğitim-öğretim yılı tüm öğrenci, öğretmen ve velilerimize hayırlı olsun…