-Ne kadar çok koşarsan değil ne kadar ‘çok’ yaşarsan yol alırsın.
-Asıl, durmayı, durup oturmayı öğrenmezsen kaçar hayat.
-Kendine tahammül edemediğin bir hayatın kurgusunda yanlışlık vardır.
-Kırdığın kalbin kırıkları ardından gelir.
-Bir daha sevdiğin her kime sarılırsan sarıl sımsıkı olsun.
-Her şeyini kaybedebilirsin, varoluşun hariç; en sıkı sarıldığın da o olsun.
-Sultan Süleyman boşuna dememiş; ‘Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi’
-Evin sadece başını soktuğun dört duvar olmasın; onu yaşamayı öğren.
-Hayat betonarme değil, kağıttan kuleler gibi bir anda yıkılabilir.
-Maskeli de olsan, toprağın kokusunu, rüzgarın yüzüne dokunuşunu hisset.
-Dert edindiğin şeylerin adını doğru koy; belki de dert değildirler.
-‘Sade’nin, ’basit’in içindeki derinliği kaçırma.
-Ne söylediğini dinleyip anlamaya çalışmazsan kaygı peşini bırakmaz.
-Ne kadar okursan oku, hep bir kitap eksik kalacak.
-Planların bozulduğunda dert etme; yedek kulübünde hazır planların olsun.
-Dip boyası, manikür, pedikür; hepsi yalan dolan, aslolan iç bakımın.
-Kilo kader değil, gördüğün gibi istersen verebilirsin ama hareket şart!
-Yaptığın bana ise, unutma öğrendiğin sana..