Erhan GÜNDOĞAR
Köşe Yazarı
Erhan GÜNDOĞAR
 

CİLALI BİLİM DEVRİ(3)

Bilim severler ya da bilimi bir din olarak görenler yazılarımı çok takmayabilir. Benimde çok umurumda değil bunlar. Dün bir gazetede bilimi put olarak gören bir kişinin bir yorumunu okuyunca, yine bir haber de İngiliz bilim adamının açıklamasını okuyunca(bir köşe yazarı da bunu paylaşmış) hakikatten de salgınla ilgili söylenen her lafın tamamının palavra olduğuna iyice kani oldum. Yorum yapan vatandaş, yazdığı yazının içinde, kendi yazdığını birkaç satır sonra çöpe atmış. Bir salgında şu olur diyor, sonra yok öyle değil, diyor. Diğerinde ise İngiliz bilim adamı, virüsün bulaşma şeklini açıklarken, inanın akla ziyan bir şeyler söylemiş. İyi ki, diyorum İngiltere’de değilim de bu adama hasta olarak gitmiyorum. Yoksa doğru ahirete intikal ederdim. İki haberde arşivde müstesna yerini aldı. Çok komik diyebilirim bunlara salgın korkusunu bilim diyerek insanlara satmanın tek yolu bu salgın olmuş. Ha bir de, sağlık bakanı ne dedi geçen gün, 5. Doz için başvurularınızı yapın, diyerek aşı severliğini gösterdi her zamanki gibi. Nasıl bir salgınmış ki, bitmek bilmiyor bu arada. Hani ne oldu, 2. 3. doz yeterli olacaktı. Ya ya; daha 6. 7. 8. doz var geride.   Dönelim cilalı bilime. Birkaç sual edelim cilalı bilimcilere. Herkes bilir grip tarihin en ölümcül hastalığı. Ancak bilim hala gribin sona ermesini sağlayacak aşıyı bulamamış. Her yıl yeni bir formül ile aşı üretiyorlar. Yani gribin sonunu getiremeyenler, daha az hasar veren coronayı bitiremedi. Daha çok ararlar bu anlayışla. Bir sual daha olsun madem. Bilimin her dediği kanun gibi olduğunda insan aklına takılan her suali sormaya çekiniyor. Işığın hızı saniyede şu kadar diye bilinir. Ben test etmedim, doğru mu yanlış mı bilemiyorum. 300bin kilometre hızında olduğunu söyleyen bilim adamı da var, 299bin kusur diyen da var. Bir türlü bunda mutabık değiller. Hatta 300binden daha da fazla olduğunu söyleyende. Hani bilim her şeyi bilir ve sonuç tektir. Işık hızında bile 3 ayrı sonuç çıkıyor. Hem de bilimim en güçlü olduğu alanlardan biri olan hesaplama da bu fark çıkıyorsa, bugüne kadar boşuna mı dirsek çürütüldü. Bilim şudur budur derken, aslında söylenmek istenen bana göre, başkasını bilemem, yatıp, kalkın bilime biat edin deniyor. Burada ki, bilimde, öyle bizim anlayacağımız dilden değil gibime geliyor. Onu da sadece bunu ileri sürenler biliyor. Zamanı gelince bize de söylerler herhalde. Mevzuya devam edeceğim sualler de devam etmelidir. 
Ekleme Tarihi: 04 Ocak 2022 - Salı
Erhan GÜNDOĞAR

CİLALI BİLİM DEVRİ(3)

Bilim severler ya da bilimi bir din olarak görenler yazılarımı çok takmayabilir. Benimde çok umurumda değil bunlar. Dün bir gazetede bilimi put olarak gören bir kişinin bir yorumunu okuyunca, yine bir haber de İngiliz bilim adamının açıklamasını okuyunca(bir köşe yazarı da bunu paylaşmış) hakikatten de salgınla ilgili söylenen her lafın tamamının palavra olduğuna iyice kani oldum. Yorum yapan vatandaş, yazdığı yazının içinde, kendi yazdığını birkaç satır sonra çöpe atmış. Bir salgında şu olur diyor, sonra yok öyle değil, diyor. Diğerinde ise İngiliz bilim adamı, virüsün bulaşma şeklini açıklarken, inanın akla ziyan bir şeyler söylemiş. İyi ki, diyorum İngiltere’de değilim de bu adama hasta olarak gitmiyorum. Yoksa doğru ahirete intikal ederdim. İki haberde arşivde müstesna yerini aldı. Çok komik diyebilirim bunlara salgın korkusunu bilim diyerek insanlara satmanın tek yolu bu salgın olmuş. Ha bir de, sağlık bakanı ne dedi geçen gün, 5. Doz için başvurularınızı yapın, diyerek aşı severliğini gösterdi her zamanki gibi. Nasıl bir salgınmış ki, bitmek bilmiyor bu arada. Hani ne oldu, 2. 3. doz yeterli olacaktı. Ya ya; daha 6. 7. 8. doz var geride.  

Dönelim cilalı bilime. Birkaç sual edelim cilalı bilimcilere. Herkes bilir grip tarihin en ölümcül hastalığı. Ancak bilim hala gribin sona ermesini sağlayacak aşıyı bulamamış. Her yıl yeni bir formül ile aşı üretiyorlar. Yani gribin sonunu getiremeyenler, daha az hasar veren coronayı bitiremedi. Daha çok ararlar bu anlayışla. Bir sual daha olsun madem. Bilimin her dediği kanun gibi olduğunda insan aklına takılan her suali sormaya çekiniyor. Işığın hızı saniyede şu kadar diye bilinir. Ben test etmedim, doğru mu yanlış mı bilemiyorum. 300bin kilometre hızında olduğunu söyleyen bilim adamı da var, 299bin kusur diyen da var. Bir türlü bunda mutabık değiller. Hatta 300binden daha da fazla olduğunu söyleyende. Hani bilim her şeyi bilir ve sonuç tektir. Işık hızında bile 3 ayrı sonuç çıkıyor. Hem de bilimim en güçlü olduğu alanlardan biri olan hesaplama da bu fark çıkıyorsa, bugüne kadar boşuna mı dirsek çürütüldü. Bilim şudur budur derken, aslında söylenmek istenen bana göre, başkasını bilemem, yatıp, kalkın bilime biat edin deniyor. Burada ki, bilimde, öyle bizim anlayacağımız dilden değil gibime geliyor. Onu da sadece bunu ileri sürenler biliyor. Zamanı gelince bize de söylerler herhalde.

Mevzuya devam edeceğim sualler de devam etmelidir. 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yildizhaber.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.