İnsan böyle bir laf duysa babası ile alakalı kıyamet kopar değil mi? Ancak artık bu hal bir gelenek oldu bu ülke topraklarında. Biz yaşta olan çoğu kişi hayatının büyük bir kısmında büyüklerine karşı böyle bir laf etmeyi bırakın aklının ucundan geçirmediği gibi, kendisine edilen ağır laflara veya hakaretlere bile ses çıkartmadan kafasını eğip yoluna devam etmiştir. Ha elbette arada sırada babasına, anasına karşı isyan eden, asilik yapan, kızgınlık anında laf eden de olmuştur. Yeri gelmiş edilen lafların ardından evinden kaçan, yerini yurdunu terk eden insanlarda oldu. Dediğim gibi bunlar 30-40 sene önce veya daha gerilerde kalan zamanlarda parmakla sayılacak kadar az, insanların hayretini celbedecek, evlerde, “evlerden ırak olsun” diye kısık sesle bahsedilerek kapatılıp gidilecek bir hal olarak telaki edilirdi. Biz mahallede onca insan, günün nerede ise 12- 13 saatini aynı mekan çevresinde geçirir ve birbirimizi kötüleyecek laf etmeden tamamlardık. Kavgada ettik, öyle kafa göz yarmaca değil, laf olsun torba dolsun misali, itişip kakıştık, yeri geldi birkaç gün küs kaldık, konuşmadık, lakin ilk lazım olduğunda sırt sırta devam ettik.
Sonra ülkemiz toprakları üzerinde karşı konulmaz çok sayıda fırtına, kasırga(burada olmaz ama şiddetini bilmediğimiz her şeye kasırga desek yeridir), 30-40 sene içinde öyle işler yaptık ki; bugün ne oluyor, diye biz yaştakiler birbirimize sorup duruyoruz. Bu işin bir yanı, gelelim başlıktaki var olan esas hikayeye; “Pazar günü akşam olup ta eve giderken eski cezaevinin oradan fındıkçıların olduğu sokağa girmiş ve yola devam ediyordum. Yolun solumda kalan karşı kaldırımda birkaç genç erkek sporcu(çünkü spor çantalar omuzda, daha öncede gördüğüm için sporcu dedim)laflayarak gidiyordu. Aramızda 4-5 metre ancak vardı. Uzun boylu olanı yanlarından geçerken, “babam mal benim mal, anlamıyor beni” gibi şey dedi. Sonrada, “ya çok mu şey istiyorum ondan, mal mal bana bakıyor” diyerek, yanlarından geçtiğimde lafını devam ettiriyordu. Eve kadar kafam allak bullak gittim. Ne olabilir, bir gencin babası, onun dediğini yapmadığı için acaba? Peki, yanındaki arkadaşları ona bir şey dediler mi? Onu bilmiyorum! Sonra bu fırtınalar devam etti durdu. Hala da çok sert esiyor ve etkileri ortalığı kasıp kavuruyor. Biz ise sadece bakıp duruyoruz.