Bu kez köşemde depremde eşini kaybeden Dr.Ufuk Bayraktar’ın eşi ile son konuşmasını konu aldım.
Hatay'da depremde yıkılan apartmanda eşi yaşamını yitiren, kendisi ise 25 saat sonra enkazdan çıkarılan 112 Acil Komutanı Merkezi'nde görevli Dr. Ufuk Bayraktar eşi le son anlarını anlatırken veda edemedim ona ben,özür dilerim diyor. TV’de eşiyle son anlarını anlatan Bayraktar, “Güzel anılardan konuşuyorduk. Eşimin son sözü 'Bir kahve mi yapsak acaba' oldu. Ondan sonra deprem başladı zaten. Sadece çığlığını duyabildim. Ondan çok özür diliyorum. Veda edemedim ona ben”
Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat’taki depremlerde Hatay’da yıkılan Derya Apartmanı’nın zemin katında oturan Hatay 112 Acil Komutanı Merkezi'nde görevli Dr. Ufuk Bayraktar ve eşi Ela Bayraktar, enkaz altında kaldı.
Dr. Bayraktar, arama-kurtarma ekipleri tarafından 25 saat sonra sağ çıkarılırken eşi Ela Bayraktar’ın ise cansız bedenine ulaşıldı. Vücudunda çok sayıda kırık olan Bayraktar, Hatay’daki hastanede yapılan ilk müdahalenin ardından Adana'da özel bir hastaneye sevk edildi. Burada ameliyata alınan Bayraktar, daha sonra servise alındı. Yaşadığı acıyı tarif etmekte zorlandığını söyleyen Bayraktar o anları anlattı.
Deprem anını çok net hatırladığını söyleyen Ufuk Bayraktar, eşiyle o sırada uyanık olduklarını ve sohbet ettiklerini söyledi. Depremin başlamasıyla eşiyle çök kapan yaptıklarını dile getiren Bayraktar, “Sonrasında binanın yıkıldığını hissettim. Bilincimi hiç kaybetmedim ama zaman algım gitti. Ben yaklaşık 16 saat sonra çıkarıldığımı sanıyordum ama 25’inci saatte kurtarılmışım. Enkaz altındayken acısız şekilde ölmeyi diledim. Yardım sesi geldiğinde kulaklarıma inanamadım. Evlerimiz başımıza yıkıldı. Enkaz altında kaldık. Ya yaralandık ya öldük. Bina çok yeniydi. Deprem yönetmeliğinden sonra yapılmıştı. Buna rağmen yıkıldı. İçimiz rahat şekilde almıştık. Sonu acı oldu" dedi.
Eşiyle son anlarını anlatan Bayraktar, “Son sohbetmiş. İkimiz de bilemedik. Güzel anılardan konuşuyorduk. Eşimin son sözü 'Bir kahve mi yapsak acaba’ oldu. Ondan sonra deprem başladı. Sadece çığlığını duyabildim. Ondan çok özür diliyorum. Veda edemedim ona. Çok özür diliyorum. En azından veda edebilmek, cenazesinde bulunmak, mezarına kendim yerleştirebilmek isterdim. En azından buna hakkım olmalıydı. Deprem böyle lanet bir şey” diye konuştu.