Çoğu şeye tahammül edemiyoruz, bir kaşık suda fırtınalar koparıyoruz.
Öfke ile kalkan zararla oturur misali, bir anlık öfke istemeyeceğimiz sebepler doğurabilir.
Gerçekten insanlarımızın artık hiçbir şeye tahammülü kalmamış.
Evinin önünde oturan bir kişi, caddeden geçen motorun sesine veya hızına sinirleniyor, sallıyor bir küfür, bunu duyan motorlu dönüp geliyor, o ondan beter, giriyorlar birbirlerine…
Kırmızı ışıkta beklerken öndekine daha sarı yanmadan bas kornayı,
Sanki karşıdaki düşmanınmış gibi her an kavgaya gürültüye hazırız.
Yazımızın özüne dönecek olursak,
Rahat olalım. Hayata birde bu pencereden bakalım.
Bir anlık öfkenin kurbanı olmayalım.
Şimdi diyeceksiniz ki;
‘Hayat rahat olsa bizde olacağız da, maalesef dertler sorunlar, her gün yeni yeni sıkıntılar, Nasıl rahat olalım’
Doğru doğru da
Her şeyin başı da sağlık,
Bunu da unutmayalım.
Şiddetten bıktık ve sıkıldık.
Sevgi selini unutup elimize silahlı saldırılara kadar uzatıp bir numara olduk.
Ülkemizde en son olay Rize Emniyet müdürü Altuğ Verdi(42 yaşında) yanında çalıştığı bir polis tarafından şehit edilmesi yüreğimizi dağladı.
O şehit olmak için hain bir kurşunu ya bir kalleş pusuyu, devletin içine sızmış hainlerin kahpe kurşununu ya da vatan savunmasında alacağı bir dost kurşununu bile hesaba katmıştı da bunca iş yoğunluğu arasında sorunlarını dinlediği, korumaya çalıştığı, haklarını hukuklarını gözettiği personellerinden birisinin kahpe kurşunuyla şehit olacağını hiç ama hiç hesaba katmamıştı. Allah rahmet eylesin, başımız sağ olsun. Allah yakınlarına sabırlar versin…