Yıllar öncesine ilkokul yıllarıma gittim. Ne mutluyduk, ne güzeldi o yıllar. Yine çocukluğuma dönmeyi ne isterdim ah bilseniz. Şuan sizin de içinizden aynı duyguları geçirdiğinizi hissediyorum. Bulancak ta eski adı Atatürk İlkokulu şimdiki adı Gazi Ortaokulunda okudum, okudum ama beni en çok o yıllarda rol modelim dediğim öğretmenim bağladı hayata.
Öğretmenim Murat Ekiz Allah rahmet eylesin mükemmel bir öğretmendi. Öyle bir öğretmendi ki; babalarımız gibi davranıyordu bize. Bu hissiyatı veriyordu. Öğle arası tatilde kendisi dinlenmez, bizi sınavlara hazırlardı. Daha neler neler… Her öğretmen gibi bize ödev verirdi tabiî ki, fakat kararında. Hem oyun oynayacak, hem de ders çalışacak vaktimiz olurdu. Benim akranlarım bilirler eskiden anneler babalar çocuklarına ders çalıştırmaz, ödevleriyle hiç ilgilenmezlerdi. Öğrenmemiz gereken her şeyi öğretmenizden öğrenirdik.
Şimdi çocuklar da, veliler de, çok değişti. Çocuklar anne ve babası olmadan (çoğunluktan bahsediyorum) ders çalışmıyor. Veliler çocuklarının her hareketini kontrol etmeye çalışıyor. Durumun bu hale gelmesinin sebeplerini yazmaya kalkmak ayrı bir köşe konusu.
Bu Cuma günü sömestr tatiline girecek öğrenciler. Çocukların sadece 15 gün tatilleri var. 4 ay boyunca oyuna bile vakit kalmadan ders çalışıyorlar. Lise öğrencileri üniversite hazırlığına çoktan başladı bile. Ne sosyal hayat, ne oyun, ne iş, ne güç hiçbirine zaman kalmıyor. Çocuklarımızı eğitelim, onlara öğretelim derken hayatlarının o kadar çok bölümünü çalıyoruz ki onlardan…
İyi tatiller...
.