8 Mart Pazar Günü Dünya Kadınlar günü idi. Annemiz, eşimiz, kızımız, arkadaşımız, bütün kadınlar... Onlara ahlak açısından bakışımız, kadın konusunda bizim parçalı bohça yorumlarımızın, etik ilkelerimizin dağınıklığını, tutarsızlığını özellikle ikiyüzlülüğünü gösterir. Tabular başkaları için geçerlidir bizim için asla. Belli bir dünya görüşü, davranış biçimi içine oturtamadığımız kadın kavramı konusundaki farklı standartlar dosyası kabarıktır.
Hiç kuşkusuz kadın kavramı anayla birleştikçe benim için kutsal bir anlam taşıyor. Karadeniz’e özgü anaya bağımlılık beni kadınların incitilmesinde daima uzaklaştırmıştır. Üstelik gerçekten de Cumhuriyet kadınları bir ülkenin tarihinin ve talihinin değişmesinde olağanüstü fedakârlıklar göstermiştir. Ben Türk edebiyatının önemli kadın kahramanlarını unutamıyorum.
Hep birden fazlası oldun. Çocuğun sırtında cepheye mermi taşıdın… Gündüz tarlada, gece mutfakta çalıştın, bir şey olmaz dedin. Bir başına yapamazsın dediler. Dinlemedin, pes etmedin. Gücünle cesaretinle bir ülkeye örnek oldun. Sadece anneanne, babaanne, hala, teyze, yenge, evlat değil, yeri geldi şehit annesi, şehit bacısı, eşi oldun… Öğretmen, profesör, işçi, usta, şef, yönetici, şoför, patron oldun. Hayata, ekonomiye, Türkiye’ye can verdin. Sensiz gücümüz, çalışkanlığımız, kararlılığımız eksik olurdu. Doğuda, batıda, kuzeyde, güneydeki, şehirde, köyde, kasabadaki tüm kadınlarımız….
Tekrar 8 Mart Dün Kadınlar Günü kutlu olsun!