Anamız, bacımız, eşimiz, ablamız, kardeşimizin bugünü 8 Mart. Maalesef ülkemizde her gün Kadınlara şiddet uygulanıyor. Ülkemizde gün geçmiyor ki bir yada birkaç kadın şiddete kurban gitmesin. Sokakta, evde, işlerinde, otobüste her tarafta kadına şiddet var. Erkeğin adam olduğu yerde kadına her gün 8 Mart’tır. Ateşli çocuğu kontrol etmek için gece boyu saat başı uyanan kişidir ana. Üzülerek söylüyoruz ki günümüzde yüzlerce kadın daha erkek şiddeti nedeniyle hayatını kaybetti ve de kaybetmeye devam ediyor. Yaşam ve doğa kadının emeği ile hayat buluyor. Dünyada yalnızca bir güne kadın günü sığdırılmamalı 365 gün hatırlanmalı. Kadınlarımızın önemini her zaman bilmeliyiz. Çünkü Kadın; Dünü, bugünü ve yarını var eden tek değerdir. Kadın geleceğimizin umududur. Üreten, çoğaltan ve saygı duyan sevgi dağıtan koca bir dünyadır. Kısacası kadın tüm insanlığın varlık nedenidir. Kadınların en büyük sorunu ülkemizde şiddettir. Yasalar bir türlü bunun önüne geçemedi. Ateş her zaman düştüğü yeri yakıyor. Aslında her 8 Martta bu sözleri yazmaktan üzülüyorum. Kadına yönelik erkek şiddeti ve kadın cinayetleri vicdanımızı yaralamaya devam ediyor. Kadına yönelik erkek şiddetini etkili bir mücadele ile sona erdirdiğimiz, kadınların eğitim çalışma hayatı ve karar alma mercilerine eşit katılımı sağladığımız bir Türkiye'nin daha demokratik ve daha kalkınmışlık bir ülke olacağına inanıyorum. Unutmamalıyız ki kadınların hayatın her alanında aktif ve eşit katılımını sağlamak, insanı, sosyal ve demokratik ve ekonomik gelişmişlik başlıca ölçütüdür. Kadınlarımızın bir gün değil 365 gün sevgiyle kalması dileğiyle.