Erol KÜÇÜK
Köşe Yazarı
Erol KÜÇÜK
 

KAYIP NESİL

Bir YGS sınavını daha geride bıraktıktan sonra ortaya çıkan içler acısı tablo, şapkamızı çıkarıp düşünmemizi sağladı. Eğitim sistemimiz her geçen gün geriye gidiyor. Sıfır çeken 63.798 öğrenci sınavda alınan not 0.5’in altında olduğu için hesaplanamadı anlamına gelmektedir. Hesaplandığında bu başarı oranı daha daha da düşecektir. Dikkatinizi çekiyorsa son beş yıldan bu yana sıfırcılar çoğalmış durumda. Halen buna bir önlem alınmaması akıllara ziyan. Eğitimde kredi sistem dediler tutmadı, değiştirdiler. Ezberci sistem yerine öğretici sistem dediler yine tutmadı. Zarar gören hep geleceğimizin teminatı olan öğrencilere oldu. Kayıp nesil, işte o sıfır çeken öğrenciler liselere yerleştirilmek yerine ustaya verilse isi şimdi meslek sahibi olacaklardı. Merak ediyorum kaç okul birincisi ilk 1000’e girdi? Yüzbinlerce aday başvurduğu halde sınava neden girmedi? Okul başarısı ile sınav başarıları ne kadar örtüşüyor? Artık her yıl benzer sonuçlarla karşılaşılıyor. İlk 100 bine giren öğrenciler her alanda belli başlı başarıları alıp kenara çekiliyorlar. Aşağıya doğru yığılanları görmüyoruz. Bu sene aşağıda kalan öğrencilerin tahmin edilenden de daha az net aldıklarını gördük. O yüzden sonuçlar pek içi açıcı değil. Kitlesel anlamda sınav başarılı bir sınav değil. Net sayıları açıklanmadığı için de sayısal değerlendirmede eksiğiz. Bu açıklanırsa ortaöğretimin de kendini gözden geçirmesi demek olacak. Ortaöğretim müfredatıyla sınavda sorulan sorular farklı. Akademik temelinde yorum yapma becerisi olmadığı için bu sonuçlar ortaya çıkıyor. Bir öğrencinin matematik yapabilmesi işlem yapabilme gücüyle alakalı. Gençlere yükleniyorlar ama sorumlu elbette gençler değil. Bunlar müfredatta tartışılmalıydı ama başka şeyler tartışıldı. Sınavda sadece toplama ve çıkarma var. Maalesef onların bile yapılamadığını görüyoruz. Üniversite sınavı ile lise eğitimi birbirinden kopuk. Bu da bu sonuçları ortaya çıkıyor. Bu da üniversiteye sirayet eden niteliksiz bir durum yaratıyor. Bu kadar az doğru ya da net yapan bir çocuktan tıp ya da hukuk okumasını bekleyemezsiniz. Sorunun öğrencide olmadığının bilinmesi lazım. Daha ne bekleniyor. Acilen çözüm yolları aranmalı. Benden söylemesi…
Ekleme Tarihi: 23 Temmuz 2024 - Salı
Erol KÜÇÜK

KAYIP NESİL

Bir YGS sınavını daha geride bıraktıktan sonra ortaya çıkan içler acısı tablo, şapkamızı çıkarıp düşünmemizi sağladı. Eğitim sistemimiz her geçen gün geriye gidiyor. Sıfır çeken 63.798 öğrenci sınavda alınan not 0.5’in altında olduğu için hesaplanamadı anlamına gelmektedir. Hesaplandığında bu başarı oranı daha daha da düşecektir. Dikkatinizi çekiyorsa son beş yıldan bu yana sıfırcılar çoğalmış durumda. Halen buna bir önlem alınmaması akıllara ziyan. Eğitimde kredi sistem dediler tutmadı, değiştirdiler. Ezberci sistem yerine öğretici sistem dediler yine tutmadı. Zarar gören hep geleceğimizin teminatı olan öğrencilere oldu. Kayıp nesil, işte o sıfır çeken öğrenciler liselere yerleştirilmek yerine ustaya verilse isi şimdi meslek sahibi olacaklardı. Merak ediyorum kaç okul birincisi ilk 1000’e girdi? Yüzbinlerce aday başvurduğu halde sınava neden girmedi? Okul başarısı ile sınav başarıları ne kadar örtüşüyor?

Artık her yıl benzer sonuçlarla karşılaşılıyor. İlk 100 bine giren öğrenciler her alanda belli başlı başarıları alıp kenara çekiliyorlar. Aşağıya doğru yığılanları görmüyoruz. Bu sene aşağıda kalan öğrencilerin tahmin edilenden de daha az net aldıklarını gördük. O yüzden sonuçlar pek içi açıcı değil. Kitlesel anlamda sınav başarılı bir sınav değil. Net sayıları açıklanmadığı için de sayısal değerlendirmede eksiğiz. Bu açıklanırsa ortaöğretimin de kendini gözden geçirmesi demek olacak. Ortaöğretim müfredatıyla sınavda sorulan sorular farklı. Akademik temelinde yorum yapma becerisi olmadığı için bu sonuçlar ortaya çıkıyor. Bir öğrencinin matematik yapabilmesi işlem yapabilme gücüyle alakalı. Gençlere yükleniyorlar ama sorumlu elbette gençler değil. Bunlar müfredatta tartışılmalıydı ama başka şeyler tartışıldı. Sınavda sadece toplama ve çıkarma var. Maalesef onların bile yapılamadığını görüyoruz. Üniversite sınavı ile lise eğitimi birbirinden kopuk. Bu da bu sonuçları ortaya çıkıyor. Bu da üniversiteye sirayet eden niteliksiz bir durum yaratıyor. Bu kadar az doğru ya da net yapan bir çocuktan tıp ya da hukuk okumasını bekleyemezsiniz. Sorunun öğrencide olmadığının bilinmesi lazım. Daha ne bekleniyor. Acilen çözüm yolları aranmalı. Benden söylemesi…

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yildizhaber.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.