Küçük'ken kitap okumaya Tommiks,Teksas gibi romanlarıyla başladım.Benim yaşıtım hep böyle başladı.Bazen okuduğumuz bu çizgi romanların ticaretini de yapardık.
Amaç yeni çıkan tüm kitapları okumaktı.Kazanı lan para ile yeni kitaplar alırdık. Bulancak Eski sinema kapısı girişinde tezgah açardık.Yere serdi gimiz örtünün üzerine kitapları dizer,kenarına bağdaş kurup sinemaya gelenlere satar,bir yandan da kitap okumaya devam ederdik.
O zamanlar Bulancak Eski sinemada makinist şık giyimli kınalı bir abi vardı.Çocukları çok severdi.Allah rahmet eylesin.
Tommiks,Teksas popülerdi ve ilk aradıklarımız çizgi romanlardı.Sonra Zagor,Mister No,Kızılmaske, Mandrake tipi macera odaklı olanlar girdi hayatımıza.
Kitap okumaya böyle başladık biz.Ardından çocuk klasikleri,Mark Twain'ler,Jules Verne'ler,Rudyard Klipling'ler ve çok daha çeşitli,renkli maceralar geldi.
Kitaplar kalınlaştı,resimler azaldı,konular ciddileşti,çeşitlen di.Kağıtla kitap, okumayla aramız hiç bir zaman açılmadı.
Evdeki kitap rafımda maalesef bu kitaplardan yok.Saklayamadım.Zaten günümüzde çocuklarımız okumuyor ki istediğimiz düzeyde.Bu tür kitapları kitapçılarda da bulmak mümkün değil.
Çocukların dünyasında kitabın,tablet ve akıllı telefonlarla mücadelesi kazanıl ması imkansız bir yarış gibi duruyor.Belki de gerçekten öyledir, ama zaman,zaman küçük Zaferler kazanılmıyor da değil.Dünyada çocuk çizgi romanlarının popülerleşmesi,iyi ve ilgi çekici bir hikaye anlatılırsa eğer,çocukların kitap okuyacağını gösteriyor.Çocuk lar kitabı sadece eğitim amacıyla kullanılan bir nesne olarak görmekten vazgeçerse gayet güzel benimseyip sevebiliyorlar demek ki.
Düşünüyorum da bende ve yaşıtlarımda çocukken ne tablet, ne bilgisayar,ne telefon vardı.Ama genede sıkıcı bir kitabı sırf seçenek sizlikten okumak yerine sokakta top ya da misket oynamayı tercih edebilirdik.Yani aslında değişen birşey yok.Çocuk lar aynı çocuklar. Önemli olan onları yönlendirebilmek ve çağın teknolojisi bağımlılığından biraz olsun uzaklaş tırabilmek.Mesele bu...