Tamam, başarılı bir sağlık ordusuna sahibiz. Tedavide ciddi bir başarıya imza attık, atmak üzereyiz. Tamam, tıkır tıkır işleyen bir sağlık sistemimiz var. Ekipmanlarımız yeterli, hastanelerimiz donanımlı, ilaç üretim ve tüketim sistemimiz programlı. Hadi biraz daha ileri gidelim. O kadar iyi durumdayız ki yakın zamana kadar havalarından geçilmeyen pek çok ülkeye yardım malzemesi bile gönderebiliyoruz. Tamam, bunların hepsi güzel şeyler. Hepsine eyvallah. Ama mühim, çok ama çok mühim ve son derece can sıkıcı bir sorunumuz var: Duyarsız insanlar! Sokaklar, caddeler, meydanlar hala ve nedense ortalıkta dolaşan duyarsızlarla dolu. Üstelik çoğu maskesiz, çoğu sosyal mesafe kuralından hala habersiz. Burun buruna, sırt sırta, kol kola, yan yana her ne derseniz deyin, olmaması gereken her türlü şartı bir araya getirerek işi gücü olmadığı halde sokaklarda boş boş dolaşan bu kişiler bana göre en büyük tehlike. Oysa ciddi bulaşıcı, salgın bir hastalıkla karşı karşıyayız. Eğer ortalıkta gezen bu duyarsızlar evlerinde kalmazsa biliniz ki savaşı kazanmamız en azından daha uzun sürecektir.
Birde Bulancak’ın cadde ve ara sokakları kullanılmış ve ardından yere atılmış maskeden geçilmezken, salgın hastalığa davetiye çıkarıyor. Bilinçsiz şekilde ortalığa gelişi güzel şekilde atılan maskeler hem vatandaşları hem de sokak hayvanları için risk oluşturuyor. Bu konuda ilgililer bu kişileri uyarmalı, belediye her sabah anons yapmalı.