Dünya’da olduğu gibi Türkiye’de de iklim değişti. Son yıllarda hızla artan ülkemizdeki yapılaşma sonucu betonun suyu çekmesine neden oldu. Küresel ısınma sonucu tropikal fırtınaların daha sık olacağı artık ülkemizde kaçınılmaz. Daha çok Pasifik ve Atlantik’te olan bu olayların en önemli etkileri deniz suyu sıcaklıklar. Yazdan Sonbahar’a geçişte deniz suyu sıcaklıkları yüksek oluyor. Kara daha çabuk soğuyor. Büyük sıcaklık farklarından dolayı tropikal siklon gibi yapılar oluşuyor.
Sıcaklıkların gittikçe artmasıyla oluşan küresel iklim değişikliği Akdeniz’de bu tür yapıların oluşmasına neden oldu. Gittikçe yükselen bir sıcaklık var. Sıcaklığın artması demek atmosferdeki enerjinin de artması anlamına geliyor. Sıcaklıkların artması, suyun daha fazla buharlaşması demektir. Kutuplarda erime olduğu için yağış miktarı artıyor. Bazı bölgeler de kuraklık yapıyor. Bu olaylar tropik fırtınalarında etkisini artırıyor. Bizim enlemlerde artık bu olayların sıklığı artacak. Önceden görülmüş, 10 yılda bir iken 10 yılda 2’ye 3’e çıkacak.
Deniz suyunun sıcaklığı 26 derece üzerine çıkarsa ülkemizde kritik bir durum oluşur. Akdeniz Bölgesi için bir risk var. Akdeniz’de deniz suyu sıcaklıkları 29 dereceye kadar yükseliyor. Karadeniz’de de deniz suyu sıcaklığının son 30 yılın 4 derece üzerinde olduğu görülüyor. Karadeniz’i de riskler bekliyor diyebiliriz.
Önümüzdeki aylarda sel ve su baskını olma riski ülkemizde çok fazla. Deniz suyu sıcaklığı yüksek olunca buharlaşmayla atmosfere nem transferi oluyor. Yukarıdaki soğuk havayla da buluşunca sürekli yağış oluşturuyor. Ülkemizde tropikal iklimin etkileri hissedilmeye başladı. En yüksek sıcaklığın 25 derece üstündekilere yaz günü, 30 derecenin üstündeki günlere de tropikal günler diyoruz. Ülkemizde maalesef bu gittikçe artış gözleniyor. Şu bir gerçek ki dünya yaşayan canlı bir organizma olduğuna göre bir şekilde kendini koruyacaktır.