Sayılı günler tez bitiyor. Aslında biten yaz değil, ömür.
Güzel sıcak bir Ağustos ayının son iki günü. Perşembe günü hazan mevsimine "merhaba" diyeceğiz.
Bulancak'tan herkese "Günaydın"
Yine fark edemeden geçti gitti bu yaz.
Ağustos ayı benim olmazsa olmazlarım, ilklerimdir. Dünyaya merhaba dediğim aydır.
Ne demişler:
"Ölmeyene yazda gelir kışta. Ömrün varsa göreceğin çok şeyde var derler."
Bazen insanları anlamakta zorluk çekiyorum. Yaz olduğunda sıcaktan dert ederlerken, kış ise soğuktan dert yanarlar. Halinden, yaşadığı zamandan memnun olanı görmedim desem abartmış olmam.
Ömürler geçiyor ağlaya güle. Hepimiz yolcuyuz hayatta meçhule...
O halde bu kısa yaşamda hoşgörülü, anlayışlı, sevecen, kırmadan, dökmeden yaşamalıyız.
İçinde bulunduğumuz anları değerlendirirsek bir anlık mutluluğu ömür boyu yaşarız.
Sabahları gülümseyerek başlayalım güne.
İçtiğimiz su gibi, teneffüs ettiğimiz hava gibi ihtiyacımız olan gülmeyi kendimizden eksik etmeyelim.
Her zaman şükretmesini bilelim. Allah’ın bize verdiği nimetler için, bize yaşattığı güzellikler için.
Sağlıkla günü karşılamak, soğuğu sıcağı hissetmek Allah'ın verdiği en büyük zenginliktir sağlık.
Sonra yaşadığın insanlara sevgiyle gülümseyerek kahvaltı yapabilmek.
Unutmayın; Güne nasıl başlarsanız öyle biter gün.
Kısacası bu kısa insan ömründe her zaman güzele koşmak gerekir. Kötülük hiçbir insana artı bırakmamışlar.
Hoşgörülü olmak gerek. Hırs ve kin duymadan çalışmak, sağlıklı olmak için Allah'a duacı olmalıyız.
Gülmekte, gülümsemekte sevgi gibi şifadır.
Yeni, yeni yazlar yaşamak arzusuyla
Her şey gönlünüzce olsun..