Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan son kabine toplantısında, "Bayrağımıza uzanan elleri kırdığımız gibi ülkemize sığınan mazlumlara uzanan elleri de kırmayı biliriz" dedi.    Mazlum, haksızlığa uğramış, hakkı gasbedilmiş, ezilmiş, hakkını arayamayan pasif kimse demek.    Dinimize göre, kimliği ve inancı ne olursa olsun dünyamın her tarafındaki mazluma sahip çıkmak gerekir.    Peki ülkemizde bu kritere uyan mazlum var mı?    Türkiye de 72  ülkeden millet olduğu söyleniyor.    Daha düne kadar Türkler birinci, Bulgarlar ikinci, Amerikalılar üçüncü,  Almanlar dördüncü sırada iidi.    72 milletin içinde adı bile geçmeyen Suriyeliler, bu gün birinci sıra için Türkler ile yarışıyor.    İki gün önce istifa eden sağlık bakanımız Hayrettin Koca, Türkiye devleti sınırları içinde 2022 yılında yaptığı sağlık çalışmalarının bilançosunu şu sekilde açıkladı;   4 bin Suriyeli sağlık çalışanını işe aldık.   Nur topu gibi 754 bin Suriyeli bebeğimiz doğdu.   Suriyelilere 97 milyon poliklinik hizmeti.   Suriyelilere 3 milyondan fazla yataklı tedavi.   Suriyelilere 2 milyon 600 bin ameliyat yaptık dedi.   Türkler , Amerikalılar,  Almanlar ve diğer 72 millet belki de sıralamaya giremediği için açıklamaya gerek görmedi.    En son 13 bin lira maaş    9 bin lira bayram ikramiyesi.    Gıda yardımı, kira yardımı,  ısınma yardımı,    Çocuk başına yardım.    Sınırsız sağlık yardımı.    Bedava ilaç.    Askerlikten muaf.    Vergiden muaf olan Suriyeliler bu kriterlere uymuyor.    Peki,  Cumhurbaşkanımızın bahsettiği bu mazlumlar kim?    Türkiye de 10 milyonun altında maaş alan 10 milyon civarında emekli var.    Açlık sınırının 18 bin 969 lira.    Mazlumluk sınırının 24 bin 624 lira 20 kuruş olduğu Türkiye de    Sayıları 10  milyon civarında olan Türk emeklisinden başka mazlum yok gibi.    Ne kira yardımı,  ne gıda yardımı,  ne ısınma yardımı, ne bedava ilaç alıyorlar.     Dün,  Türkiye de enflasyon ve buna paralel olarak emekli ve çalışanlara zam oranı açıklandı.    Nasıl bir kriter, nasıl bir mantık uygulandı bilmiyorum.    Mazlum dediğimiz 10 milyon kişi yine 10 bin lira maaş ile yaşamaya çalışacak.    Dün eşim, bir emekli arkadaşını gördü.  Hal ve hatırdan sonra, yine aynı evde mi kalıyorsun diye sordu?    Kadının yüzü kızardı.    Kira çok pahalandı. Sobalı eve geçtim dedi.    İnsanın içi cız ediyor.    Toplumun refah içinde yaşayan emekli, memur, işçi kesiminin hiç birinde tepki yok.     Bizim marjinal ve kaymaklı takımın yaşam kalitesi sürekli artarken,    10 milyon civarında mazlum kesim her geçen gün biraz daha yokluk ve zorluk içinde yaşıyor.    Maalesef mevcut iktidarın yıllardır tutumu bu.     Fakat hani havuzlu villalarından her şey daha güzel olacak.    Bölüşe bölüşe , paylaşa paylaşa kazanacağız diyen bir kesim daha vardı ya!    Sonunda yerel seçimlerde kazandı.    Dedikleri gibi, onlarda kendi aralarında bölüştü, kendi aralarında paylaştı.    Gariban mazlum halk için,    Bayrak inse ne olacak!  çıksa ne olacak!    Türkiye Cumhuriyeti devletine sığınmış 10 milyon mazlum emekli    Bu mazlumlara uzanan eller gerçekten kırılsın.