Türkiye'nin  nüfusu 88 milyon diyorlar.      Buna, ben diyeyim 35 milyon,  sen de 15 milyon göçmen daha eklersek,  düz hesap 110 milyon eder.    Peki bunun determinizm ile ilgisi ney.    Ne bileyim ben!    110 milyon insan memlekette iyi kötü saltanat sürüyor.    Çoğu kör,  sağır,  topal, ampute milli takımı gibi 10 milyon civarında emekli sürünüyor.    Akıl,  mantık almıyor.    Bunun bir nedeni olmalı diye araştırıyorum işte.    Mesela,  bir siyasi partinin genel başkanı,  kızının torpille en az 100 milyon maaşla mecliste işe girdiği anlaşılınca,  sadece benim kızım mı girdi! Beş bin kişi daha işe alındı .    Ben istesem kızımı daha yüksek maaşla başka işe sokardım.  Fakat meclis havası koklasın dedim diyor.    Kim koymuşsa ne güzel koymuş adını.    Gazi meclisi.    Adamlar, kendi hayallerinden vaz geçmiş,  senin, benim hayallerimi yaşıyor.    Belki de yaşam, gelecekte sadece mecliste olacak.    Neyse biz konuyu dağıtmayalım.    Gelelim, devlet dairesine, hastanesine, hemşiresine, personeline, öğretmenlere,  amirlere,  memurlara.    Dört kişi bir yemeğe gitse iki bin lira.    Denize yüzmeye gidip,  adam gibi bir masaya otursa bin lira.    Fakat, hiç birinde ses yok.    Tarihin hiç bir döneminde insanlar arasında maaş farkı bu  kadar olmamıştı.    Yani memlekette yokluk yok.    Gelir adaletsizliği var.    Devlet istese bu adaletsizliği düzeltemez mi!    Düzeltemez.    Çünkü bu sisteme Determinizm diyorlar.    Determinizm, evrende meydana gelen ve insanların yaşadığı her şeyin, önceden  belirlenmiş kurallara göre işlediğini savunur.    Determinizme göre, özgür irade diye bir şey yoktur.    Aslında bu olay pandemi dönemi ile başladı. Pandemi döneminde insanlar üzerinde bir deney yaptılar.    Yaratılan bir  olayın nedenini ağırlıklı olarak 65 yaş üstü dediğimiz gruba yüklediler.    İnsanlar kendi özgürlüğü için, başka bir grubun suçlanmasını hemen benimsedi.    Kendisine ayrıcalık verilen grup, kendi özgür iradesini bırakıp,  kendine ayrıcalık tanıyan iradeye göre hareket ettiler.     Covid olana verilen sekiz, sekiz hapların insanları öldürdüğü tespit edildi.    Çoğunluk yine içmeye devam etti.    Bir iğne dediler herkes koştu.    İki dediler, üç dediler, dört,  beş dediler kimse sorgulamadı.    Dağın tepesindeki insanları bulup iğne vurdular kimse sorgulamadı.    Allah tan ana irade olayı daha ileri götürmedi.    Yoksa insanlar bir birini avlayacak duruma bile gelmişti.    Şimdi aynı insanlar,  kendi 50 bin, 60 bin lira alırken,  sen 5 bin, 10 bin almışsın dönüp bakar mı?    Teknolojinin gelişmesi ile birlikte determinizm de gelişim gösterdi.    Artık politika, ekonomi ve sosyal hayattaki insan iradesi de kontrol altına alındı.     Ana irade için,  Sağcı, solcu, AKP li, MHP'li,  CHP'li, kürt, türk, suriyeli diye bir şey yok artık.    Sadece atı alan Üsküdar'ı geçiyor.    Bu gün,  biz ne kadar göçmen var diye sayıyoruz ya! İyi sayalım.    Çünkü yarın onlar da bizi sayacak.