Esirettin Zehir
Köşe Yazarı
Esirettin Zehir
 

ÇOCUKLAR

   Yıllarca sınıf öğretmenliği yaptım. Dersten önce hep çocukları güldürmeye, hep onları mutlu etmeye özen gösterdim.    Mutlu olmayan çocuk,  bülbül olsa ne olacak derdim.    Bütün bunlara rağmen geriye dönüp baktığımda,  öğretmenlik hayatımın hatalarla dolu olduğunu görüyorum.    Bu duyguyu önce torunum Alya Masal ile yaşadım.    Alya Masal dördüncü,  beşinci sınıfa geçtiği halde, yanında olduğum her gece, dede Masal anlat.    Bazen, dede saçımı okşa,  bazen dede masaj yap derdi.    Biz ne kadar sevecen olursak olalım, daha birinci,  ikinci sınıf çocuğuna ödevini niye yapmadın diye kızardık.    Şimdi olsa, ödevini yapmayan her çocuğun başını okşar.  Onlara da masal anlatırdım.    Sınıf öğretmenliğinden yıllar önce emekli oldum.    Fakat halen beş, altı, yedi, sekiz yaş grubu öncelikli olmak üzere çocuklara futbol dersi  veriyorum.    Altı yaşındaki bir çocuğum, su molası verdiğim çalışma arasında ağlayarak geri geldi.    Niye ağlıyorsun Oğuz dedim; annem beni anlamıyor öğretmenim dedi.    Çalışmalarını teşvik etmek amacıyla sık sık aferin Muhammed dediğim  beş yaşındaki çocuk,; öğretmenim benim gibi bir yeteneği bulduğun için seviniyormusun dedi.    Sekiz yaş ile altı yaş çocukları birlikte çalıştırıyordum.    Bir çalışma sırasında altı yaşındaki çocuk, sekiz yaşındaki çocuğa faul yaptı birlikte yere düştüler.    Baktım altı yaşında olan ağlıyor, ağlamasın diye  faulü ona verdim.    Sekiz yaşındaki çocuk yanıma geldi. Ama hocam faulü o yaptı dedi.    Usulca kulağına, eğilip haklısın Ateş,  fakat o daha bebek ağlamasın diye öyle yaptım dedim.    Düşmez kalkmaz bir Allah derler ya;    Gerçekten bütün tecrübelerime,  bütün hassasiyetine rağmen,    Sekiz yaşındaki Ateş,  bana tarihi dersi verdi;    Fakat öğretmenim,  Ben de BEBEĞİM  dedi.    Gerçekten çocuklar çok hassas,    Eğitimin adı ne olursa olsun, onlar çocuk, onlar bebek.    Ne dediklerini anlamadan, onları iyice dinlemeden tamam demeyin.    Vereceğiniz her cevabın,  her davranışın altında onların koskocaman bir dünyası var.    Elimde imkan olsa, sadece çocuklar üzerine kurarım bu dünyayı.
Ekleme Tarihi: 02 Temmuz 2024 - Salı
Esirettin Zehir

ÇOCUKLAR

   Yıllarca sınıf öğretmenliği yaptım. Dersten önce hep çocukları güldürmeye, hep onları mutlu etmeye özen gösterdim.

   Mutlu olmayan çocuk,  bülbül olsa ne olacak derdim.

   Bütün bunlara rağmen geriye dönüp baktığımda,  öğretmenlik hayatımın hatalarla dolu olduğunu görüyorum.

   Bu duyguyu önce torunum Alya Masal ile yaşadım.

   Alya Masal dördüncü,  beşinci sınıfa geçtiği halde, yanında olduğum her gece, dede Masal anlat.

   Bazen, dede saçımı okşa,  bazen dede masaj yap derdi.

   Biz ne kadar sevecen olursak olalım, daha birinci,  ikinci sınıf çocuğuna ödevini niye yapmadın diye kızardık.

   Şimdi olsa, ödevini yapmayan her çocuğun başını okşar.  Onlara da masal anlatırdım.

   Sınıf öğretmenliğinden yıllar önce emekli oldum.

   Fakat halen beş, altı, yedi, sekiz yaş grubu öncelikli olmak üzere çocuklara futbol dersi  veriyorum.

   Altı yaşındaki bir çocuğum, su molası verdiğim çalışma arasında ağlayarak geri geldi.

   Niye ağlıyorsun Oğuz dedim; annem beni anlamıyor öğretmenim dedi.

   Çalışmalarını teşvik etmek amacıyla sık sık aferin Muhammed dediğim  beş yaşındaki çocuk,; öğretmenim benim gibi bir yeteneği bulduğun için seviniyormusun dedi.

   Sekiz yaş ile altı yaş çocukları birlikte çalıştırıyordum.

   Bir çalışma sırasında altı yaşındaki çocuk, sekiz yaşındaki çocuğa faul yaptı birlikte yere düştüler.

   Baktım altı yaşında olan ağlıyor, ağlamasın diye  faulü ona verdim.

   Sekiz yaşındaki çocuk yanıma geldi. Ama hocam faulü o yaptı dedi.

   Usulca kulağına, eğilip haklısın Ateş,  fakat o daha bebek ağlamasın diye öyle yaptım dedim.

   Düşmez kalkmaz bir Allah derler ya;

   Gerçekten bütün tecrübelerime,  bütün hassasiyetine rağmen,

   Sekiz yaşındaki Ateş,  bana tarihi dersi verdi;

   Fakat öğretmenim,  Ben de BEBEĞİM  dedi.

   Gerçekten çocuklar çok hassas,

   Eğitimin adı ne olursa olsun, onlar çocuk, onlar bebek.

   Ne dediklerini anlamadan, onları iyice dinlemeden tamam demeyin.

   Vereceğiniz her cevabın,  her davranışın altında onların koskocaman bir dünyası var.

   Elimde imkan olsa, sadece çocuklar üzerine kurarım bu dünyayı.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yildizhaber.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Diğer Yazıları

Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.