Şimdi, size nasıl hatırlatsam, hani geçen yılın şubat ayı idi.     11 ilimizi etkileyen depremde 41 020  canımız gitmişti.    Fakat, yerin altında kaç kişi kalmıştı?    Kaç çocuk kaybolmuştu kimse bilmiyor.    Gerçi kaybolan çocukların akıbeti ne oldu,  onu da kimse bilmiyor, kimse sormuyor.    Onlar da ki nasıl bir kader! Biz de ki, nasıl bir vicdan?    Sokaktaki hayvanlarımıza sahip çıktığımız kadar, sokaktaki insanlarımıza sahip çıkamadık.    İnsanın aklı almıyor,  halen sokaklarda, halen çadırlarda yaşayan deprem mağdurları insanımız var.    Her katliam,  her afet için unutursak kanımız kurusun diyoruz ya!   Bu gidişle kanımız gerçekten kuruyacak bizim.    Hani beş yıl oldu olmadı.    Pandemi denilen bir salgın, bize paranın yenilir, içilir bir şey olmadığını hatırlattı demişlerdi.    Sadece  emekli paranın yenilir, içilir bir şey olmadığını hatırladı.    Diğerleri öyle bir yiyor ki!    Çorum'da bir okulu basıp müdürü gasp eden suriyeliler yakalandı mı diye soruyorlar.    Vali, emniyet müdürüne,  emniyet müdürü valiye bakıyor.    Kimsenin kimseden haberi yok.    Adını bile bilmiyorlar, kaçak yollardan yurt dışına kaçtı diyorlar.    Kaçak yollardan dediklerine göre,  yasal yollardan da kaçılıyor mu bilmiyorum.    Turizm cenneti ülkemiz başta, Irak, Suriye, İran, Afganistan, Filistin,  Pakistan, Özbekistan, Azerbaycan, Türkmenistan için mülteci cenneti oldu.     Buna rağmen, her gün sınırlarımızdan kimisi kaçak, kimisi yasal binlerce mülteci geçiyor.    Ülke olarak ekonomik bir kriz yaşadığımız dönemde,  bu kadar düzensiz göçmenin doğuracağı sosyal ve ekonomik krizlerin sonucunu kimse bilemez.    Ülkemde mülteci istemiyorum diye bağıranlar var ya!    Gitme faslı çoktan geçti.    ABD ile 8,5 milyon dolar karşılığında yaptığımız suriyelilerin memleketimize uyum projesine göre, 6 pilot ilde, atık toplama ihaleleri  suriyelilere verilecek.    Bu gün sokakta, yarın nerede olacaklarını kimse bilemez.    Dünyada her gün, yüzde ellisi çocuk, 26 bin insan yetersiz beslenmenin doğurduğu komplikasyonlardan ölüyor.    Yani bu gün yetersiz beslenmeye bağlı olarak dünyada 26 bin insan öldü. Yarında ölecek.    Neymiş maymun çiçeği denilen virüsten 524 kişi ölmüş.     Akıllı olmazsak, tam maymuna döndürecekler bizi.    Fakat kafasına şimdiden bidon takmaya hazır binlerce kişi varken, nasıl kurtulacak insanlık bilmiyorum.     Mesela, abur cubur ve fast food yiyecekler yüzünden her yıl 11 milyon insan ölüyor.     Mesela bununla ilgili ne gibi tedbirler alınıyor, ne gibi eğitici filmler izletiliyor çocuklara.     Mesela memleket bu kadar kritik bir dönemden geçerken,  nostaljik değilde biraz daha gerçekçi ve geleceğe dönük mü takılsak acaba.     Neymiş Türkiye yanarmış.     Film bitsin,     Siz yangın görmediniz daha.