Herhalde birçokları için bugün pek bir şey ifade etmiyor gibi geliyor bana. Hâlbuki kutlanan, anılan günlerin içinde en değer verilecek günlerden birisidir 24 Kasım öğretmenler günü.
Çünkü okuyup, yazma bilip de eğer bugünün anlam ve manasını idrak edemeyen halen varsa benim onlara diyecek bir kelimem olmaz.
Sen hayata tutuna biliyorsan,
sen bu seviyeye gelebildinse,
sen bu makamı işgal edebildinse,
sen en yüksek mevkileri hak etmek istemişsen,
bunları neye dayandırıyorsun?
Okuyup yaptığın tahsil sayesinde değil mi?
Peki…
Bu okumayı, yazmayı sana ilk kim öğretti?
Bu okuma yazmayı sana öğretirken ne güçlükler çektiğini hiç düşündün mü?
Ortaokulu…
Liseyi…
Üniversite yıllarını hiç hatırlıyor musun?
Seni o yıllarda hayata hazırlayanların kim olduğunu nasıl unutabiliyorsun ki?
Düşün…
Onların sayesinde bu mevkileri kazandığını unutmayanlara ne mutlu…
Bazıları hemen şunu söylüyor gibi geliyor bana: Göreviydi…
Tabi göreviydi, fakat o görevinin bilinciyle yapmasaydı sen kendiliğinden buralara gelebilir miydin?
İşte öğretmenler günün en ulvi bir gün olmasının nedeni budur.
Ne mutlu beni ana kucağından alıp bu aydınlık günler için yetiştiren öğretmenlerime…
Öğretmenler günü zaten her yıl sözde kalıyor!
Sözde değil özde kalması için:
O günün bir gün tatil olması…
O gün öğretmenlere(Milli Eğitim camiası) bir maaş ödülle ödüllendirilmesi…
O gün öğretmenlerin tayin gibi isteklerinin değerlendirilmesi,öğretmenlere hakiki değerinin verildiği anlaşılır.
Yoksa…
Her yıl olduğu gibi o günden sonra yine unutulur gider öğretmen.
Sağlıklı kalın, sizi yetiştiren öğretmeni unutmayın.